Bir yıldır mağdur vekili olarak takip ettiği cinsel istismar dosyasında 13 yaşında bir kız çocuğuna yönelik korkunç olaylar yaşanıyor. Hem İstanbul hem de Bursa’da yaşanan istismar vakasında, 31 yaşındaki sanık, duruşma savcısının tutuklama talebine rağmen hâlâ serbest bırakıldı.
Sanığın dayısının duruşmada verdiği ifadeye göre, sanık daha önce 16 yaşında başka bir çocuğa da istismarda bulundu; ancak ailelerin araya girmesi nedeniyle şikayetçi olunmadı. Ayrıca sanığın eşine de şiddet uyguladığı ve istismar sürecinde eşinin hamile olduğu iddia edildi.
Bir avukat ve aynı zamanda bir kız babası olarak, mağdurun sesi olmak isteyen vekil, dosyaya toplumsal destek çağrısı yaptı. “Kamu vicdanını harekete geçirmenizi rica ediyorum” diyen avukat, bugüne kadar birçok dernek, gazeteci ve medya kuruluşuna ulaşmasına rağmen anlamlı bir destek alamadığını belirtti.
Dosya sürecinde yaşananlar ise ayrı bir trajedi. Mağdur, İstanbul’da arkadaşının evine götürülerek istismar edilirken, telefonunun kırılıp çöpe atıldığı, Bursa’da ise ailesinin yanına götürülerek istismarın devam ettiği belirtildi. Mağdurun hamile kalmaması için ertesi gün korunma hapı içirildiği bilgisi de dosyada yer alıyor.
Duruşmalar boyunca çeşitli usulsüzlükler ve eksiklikler yaşandığı vurgulandı. Sanığın dayısının ölümle tehdit edildiği, mahkemenin tutuklama talebini reddettiği, yeni atanan mahkeme başkanının izinli olduğu gün duruşmanın vekaleten yürütüldüğü gibi süreçler mağdurun adalet arayışını zora soktu.
Sanık ve ailesinin mağduru tehdit ederek lehlerine ifade vermesini sağlamak istediği, mağdurun iradesinin sakatlandığı belirtiliyor. Buna rağmen mahkemenin tutuklama kararını vermemesi ve dosyada yaşanan gecikmeler, mağdur ve ailesinde derin bir travmaya yol açtı.
Avukat, mahkemenin olayın cezasının alt sınırının 16 yıl olduğunu, sanığın “yaşta hata” gibi klasik savunma stratejisini kullandığını ancak bu savunmanın dosya kapsamıyla çeliştiğini açıkladı.
Davanın Bursa’daki mahkemede devam ettiği, ekim 2025’e kadar dinlenmesi gereken tanıkların ve Uber şoförünün ifadelerinin alınacağı belirtildi. Ancak sanık ve ailesinin tanıkları tehdit etme ihtimali yüksek görülüyor.
Mağdurun ve ailesinin yaşadığı psikolojik travma ağır. Avukat, “Mahkeme süreçlerinde yaşanan eksiklikler ve tutuklama kararı alınmaması aileyi ve mağduru bir kez daha derin bir hayal kırıklığına sürüklüyor. Bu yüzden kamuoyundan ve medyadan destek bekliyoruz” dedi.
Bu kritik dosyada adaletin sağlanabilmesi için kamu vicdanının harekete geçmesi, mağdurun sesi olunması çağrısı yapılıyor.