2016 yılında, ünlü İngiliz yazar William Shakespeare’in mezarına yapılan yüksek teknolojili bir inceleme, tarih dünyasında büyük yankı uyandırdı. İngiltere’nin Stratford-upon-Avon kasabasındaki mezar, Shakespeare’in ölümünün 400. yılı anısına yapılan araştırmalar kapsamında detaylı bir şekilde incelendi. Jeofizik uzmanı Erica Utzi ve Staffordshire Üniversitesi’nden arkeolog Kevin Colls’in öncülüğündeki ekip, mezarın iç yapısını yer altı radarı (GPR) ve dijital tarama teknolojileriyle analiz etti.
Araştırma, mezarın kafa kısmında olağandışı bir bozulma tespit etti. Bu bulgu, Shakespeare’in kafatasının geçmişte çalındığına dair eski söylentileri doğruluyor gibi görünüyor. Ekip, mezarın kafa kısmında belirgin bir bozulma ve eksiklik olduğunu, bu durumun tarihsel kayıtlarda yer alan "kafatasının çalındığı" iddialarıyla örtüştüğünü belirtti. Kevin Colls, "Elimizde, taramalarla keşfettiğimiz Shakespeare’in mezarının kafa kısmında garip bir bozulma ve geçmişte bu mezardan kafatasının alındığına dair bir hikaye var." dedi.
Bu çarpıcı bulgu, mezar hırsızlığının tarih boyunca sıkça karşılaşılan bir olgu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Shakespeare’in kafatasının çalınmasının ardında, dönemin bilim insanlarının ve koleksiyoncularının büyük bir ilgi ve merakının yattığı düşünülüyor. Bazı tarihçiler, bu tür kalıntıların "deha"yı temsil ettiğine inanarak koleksiyon yapmayı amaçlamış olabilirler.
Bu gelişme, hem arkeoloji camiasında hem de tarih meraklıları arasında büyük bir merak uyandırdı. Shakespeare’in mezarındaki eksik parça, tarihsel ve kültürel bir boşluğu işaret ediyor ve bu eksikliğin ardındaki sır perdesi hâlâ tam olarak aralanabilmiş değil.