2025 yılının ilk 6 ayında kadın cinayetleri bilançosu yine ağır oldu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre Ocak-Haziran döneminde Türkiye genelinde 136 kadın erkekler tarafından öldürüldü, ayrıca 145 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
Platformun yayımladığı rapora göre, öldürülen 136 kadından 96’sı, eş, sevgili, baba veya erkek kardeş gibi birinci derece yakınları tarafından yaşamdan koparıldı. Cinayetlerin büyük bir bölümü, kadınların kendi evlerinde işlendi.
Aylık Dağılım Çarpıcı
Ocak ayında 33, şubat ayında 16 ve mart ayında 18 kadın cinayeti kayıtlara geçti. Haziran ayında ise 15 kadın cinayeti yaşanırken, aynı ayda 26 şüpheli kadın ölümü de raporlandı. Veriler, şiddetin yalnızca artmakla kalmadığını, aynı zamanda faillerin korunaksız kadınları hedef aldığını gözler önüne seriyor.
Kurbanların Çoğu Genç ve Anne
Raporda yer alan bilgilere göre öldürülen kadınlardan 26’sı 25 yaşın altındaydı. Ayrıca 65 kadının çocuğu vardı, 2 kadın ise hamileydi. En dikkat çekici noktalardan biri ise, öldürülen kadınlardan 9’unun koruma kararı bulunmasına rağmen saldırıya uğraması oldu.
Ekonomik Gerekçeler ve Cezasızlık Tehlikesi
Kadın cinayetlerinin %10’unun ekonomik gerekçelerle işlendiği belirtilirken, bu oran geçen yıl %6 olarak kaydedilmişti. Raporda yer verilen değerlendirmeye göre, derinleşen ekonomik kriz ve toplumsal eşitsizlikler, kadınların daha fazla şiddet riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Ayrıca, bazı faillerin daha önce benzer suçlardan sabıkalı olduğu, buna rağmen cinayet işleyebildikleri vurgulandı.
Uzmanlardan “Koruma Yetersiz” Eleştirisi
Kadın hakları savunucuları, kadınların korunmasında uygulamada yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Özellikle koruma kararlarının yetersiz uygulanması, caydırıcılığın zayıflaması ve faillerin cezasız bırakılması, şiddet eğilimli erkekleri cesaretlendiren başlıca unsurlar arasında gösteriliyor.
Toplumsal ve Yasal Mücadele Çağrısı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu yetkilileri, sadece cezai yaptırımların değil, toplumsal dönüşüm sağlayacak eğitim ve ekonomik bağımsızlık politikalarının da devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, koruma kararlarının etkin uygulanması ve denetimlerin artırılması çağrısı yapılıyor.