Tat Kaybı, Diş Erozyonu ve Daha Fazlası
Alkol ve klorheksidin içeren gargaraların diş minesinde aşınma, tat alma duyusunun kaybı ve ağız mukozasında yanıklara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Özkan, şunları söyledi:
“pH değeri düşük ve yoğun antiseptik içeren ürünler, dil üzerindeki tat tomurcuklarını silikleştirerek tat alma duyusunu geri dönülmez şekilde yok edebilir. 2024’te yapılan bir araştırmaya göre, düzenli gargara kullanan bireylerde %18 oranında tat kaybı ve dil yanması vakası görülmüştür.”
Kalp ve Bağışıklık Sistemi de Risk Altında
Sadece ağız değil, tüm vücut tehlikede. Prof. Dr. Özkan’ın açıklamasına göre, klorheksidin gibi güçlü antiseptikler ağız mikrobiyotasını bozarak kalp damar hastalıklarını tetikleyebilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir.
“Nitrat-nitrit-oksit dengesi bozulduğunda hipertansiyon ve kalp sorunları görülebilir. Masum gibi görünen bir gargara, sistemik hastalıklara yol açabilir.”
Dişleri Beyazlatmak İsterken Zarar Veriliyor
Dişleri beyazlatma amacıyla kullanılan bazı gargaralar, aslında diş minesine zarar vererek diş çürüklerini artırıyor. Özkan, %32 oranında diş erozyonuna yol açtığını gösteren bilimsel veriler olduğunu vurguladı:
“Yüksek alkol ve asit içeren gargaralar, diş minesini zayıflatır ve renklenmeye neden olur. Zamanla dişlerde sararma, hassasiyet ve çürük kaçınılmaz hale gelir.”
Çene Kemiği ve Estetik Tehlikede
Yalnızca dişler değil, çene kemiği de risk altında. Uzun süreli kullanımda diş eti hastalıkları, periodontitis, diş kayıpları ve çene kemiği erimesi görülebiliyor. Ayrıca koyu renkli lekeler estetik kaygıya yol açıyor.
Uzman Uyarıyor: Gargara Seçerken Bunlara Dikkat Edin!
-
Alkol içermeyen formülleri tercih edin.
-
pH’ı nötr veya hafif alkali olan ürünleri kullanın.
-
Diş hekiminize danışmadan uzun süreli kullanım yapmayın.
-
Tat kaybı, yanma, dişlerde lekelenme gibi belirtiler görürseniz kullanımı hemen bırakın.
Unutmayın! Ağız sağlığı, genel sağlığın kapısıdır. Bilinçsizce kullanılan her gargara, vücut sistemlerinizi hedef alabilir.