Antalya’da gece saatlerinde meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından bugün kaydedilen 4.9’luk sarsıntı, bölgede süren deprem hareketliliğine yeniden dikkat çekti. Deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabı üzerinden Antalya’nın deprem potansiyeline ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Antalya–Zonguldak hattı Anadolu’yu iki farklı jeolojik bölgeye ayırıyor”
Ercan, Antalya’dan başlayıp Zonguldak’a uzanan hayali bir çizginin Türkiye’nin jeolojik yapısında sınır niteliği taşıdığını belirtti. Bu hattın Batı Anadolu ile Orta Anadolu arasında küçük kıtasal bir ayrım oluşturduğunu ifade eden Ercan, çizgi üzerinde bulunan Burdur, Isparta, Afyonkarahisar, Eskişehir, Bilecik ve Bolu gibi illerin deprem üretme potansiyeli taşıdığını vurguladı. Aynı hattın güney ucunda yer alan Antalya’nın ise bu illere kıyasla daha sakin bir sismik karaktere sahip olduğunu dile getirdi.
“Antalya çökelez formasyonları üzerine kurulu”
Ercan, kentin jeolojik yapısına da dikkat çekerek Antalya’nın büyük kısmının karstik çökelez formasyonları üzerinde bulunduğunu belirtti. Bu oluşumların içinde çok sayıda doğal mağara yer aldığını ve yörede bu boşlukların “Zerzemin” olarak adlandırıldığını aktardı. Geçmişte evsel atıkların ve çeşitli suların bu yeraltı boşluklarına yönlendirildiğini hatırlatan Ercan, asidik yapıdaki suların bu mağaraları zamanla büyüttüğünü ve bazı bölgelerde çökme riskini artırdığını ifade etti.
“Çok katlı yapılar sıvılaşmaya uygun zeminlerde yükseliyor”
Ercan, kentteki yapılaşmanın da deprem etkilerini artırabilecek nitelikte olduğuna dikkat çekti. Antalya’da çok katlı binaların önemli bir bölümünün sıvılaşma riski taşıyan zeminler üzerine inşa edildiğini söyleyen uzman, bu durumun olası bir depremde zemin davranışını daha tehlikeli hale getirebileceğini belirtti.
“Antalya’nın yıkım eşiği yaklaşık M6.0”
Açıklamasında Antalya için yıkım yaratabilecek depremlerin yaklaşık M6.0 büyüklüğünden itibaren etkili olacağını belirten Ercan, bugün yaşanan sarsıntıların bu eşiği aşacak bir deprem için işaret niteliği taşımadığını ifade etti.
“Bugünkü depremler büyük bir kırılmanın habercisi değil”
Prof. Dr. Ercan, 4.2 ve 4.9 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede M6 ve üzeri bir depremin beklendiğine dair bir öngörüsünün olmadığını belirterek, bu sarsıntıları büyük bir depremin habercisi olarak görmediğini söyledi.




