Real Madrid’de yeni bir dönemin kapılarını aralayan teknik direktör Xabi Alonso, takımının başında çıktığı ilk maçta dikkat çekici bir tercihe imza attı. Daha önceki teknik direktör Carlo Ancelotti döneminde sağ açık pozisyonunda değerlendirilen Türk yıldız Arda Güler, Al Hilal karşılaşmasında orta sahanın merkezinde, yani 8 numara rolünde sahaya sürüldü. Arda’nın bu yeni görevindeki performansı ise İspanyol spor basınının yakın takibindeydi.
Arda Güler, 8 numarada gösterdiği olgun oyunla, adeta Real Madrid’in efsane isimlerinden Toni Kroos’un pozisyonuna aday olduğunu gösterdi. Maç boyunca toplam 56 kez topla buluşan genç yıldız, bu süre zarfında %82 isabet oranıyla 39 pasın 32’sini takım arkadaşlarına ulaştırmayı başardı. Bu oran, bir orta saha oyuncusu için yüksek bir verimlilik göstergesi olarak değerlendirildi.
Hücumda da etkili bir grafik çizen Arda, 3 kez kaleyi yokladı, 3 kilit pasla takım arkadaşlarına net fırsatlar sundu. Sadece ofansif katkısıyla değil, savunma yönüyle de dikkat çeken genç futbolcu, 2 ikili mücadeleden galip ayrıldı ve 4 kez rakipten top kaptı. Özellikle oyunun iki yönünü aynı anda oynayabilme becerisi, Arda’nın bu yeni rol için ne kadar uygun olduğunu ortaya koydu.
İspanyol basınından El Desmarque, genç oyuncunun performansını “Arda, Toni Kroos’un boşluğunu doldurmaya hazır” sözleriyle değerlendirdi. Haberde, Arda’nın ceza sahasına daha sık girmeye başladığı ve uzun mesafeli şutlarla kaleyi tehdit ettiği vurgulandı. Bu durum, Arda’nın sadece bir oyun kurucu değil, aynı zamanda skora doğrudan etki edebilen çok yönlü bir orta saha oyuncusu olabileceğinin sinyallerini verdi.
Arda’nın gösterdiği bu performans, sadece İspanyol basınında değil, Real Madrid taraftarları arasında da heyecan uyandırdı. Sosyal medyada Arda için yapılan yorumlarda "Yeni maestro doğuyor", "Kroos’un mirası emin ellerde" gibi ifadeler öne çıktı. Arda’nın oyuna katkısı ve sahadaki liderliği, takım arkadaşları tarafından da takdir edildi.
Xabi Alonso’nun oyun sisteminde Arda Güler’in hangi rolde daha fazla süre alacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Ancak Al Hilal karşısında oynanan maç, genç yıldızın sadece bir kanat oyuncusu olmadığını, merkez orta sahada da büyük bir potansiyel taşıdığını ortaya koydu. Bu performans, Arda’nın kariyerindeki kırılma noktalarından biri olarak değerlendirilebilir.
Henüz 19 yaşında olan Arda Güler, kısa sürede Santiago Bernabéu’da hem teknik heyetin hem de taraftarın gönlünde taht kurmayı başardı. Takım içindeki dengeleri değiştirebilecek yetenekte olan genç futbolcu, fiziksel gelişimini tamamladığında Avrupa futbolunun en önemli merkezlerinden birinde kalıcı bir rol oynayabilir. Özellikle Xabi Alonso gibi bir orta saha efsanesinden alacağı birebir dokunuşlar, Arda’nın gelişimini hızlandıracak gibi görünüyor.
Real Madrid cephesinde Toni Kroos’un futbolu bırakmasının ardından merkezde doğan boşluğu kimin dolduracağı büyük bir tartışma konusuydu. İlk aday olarak Eduardo Camavinga ve Federico Valverde gösterilse de, Arda Güler’in bu maçtaki performansı bu denklemi değiştirebilir. Özellikle oyunu yönlendirme kabiliyeti, saha görüşü ve teknik becerileriyle Arda, Kroos’un yerine evrilmeye en yakın isim olarak gösterilmeye başlandı.
Öte yandan, Türkiye’de de Arda Güler’in bu performansı büyük yankı uyandırdı. Spor otoriteleri, milli oyuncunun Avrupa'nın en üst düzey seviyesinde gösterdiği bu yükselişi, Türk futbolu adına tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyor. Arda’nın gelişimi, sadece Real Madrid için değil, A Milli Takım için de büyük önem taşıyor. Yeni jenerasyonun öncüsü olarak gösterilen Arda, Türk futbolunun geleceğini şekillendirebilecek nadir yeteneklerden biri olarak öne çıkıyor.