Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevin Başer Öncel, Dünya Astım Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, astımın doğru tanı, uygun tedavi ve hasta eğitimiyle kontrol altına alınabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Başer Öncel, astımın tekrar eden nefes darlığı, hırıltı, göğüste sıkışma ve öksürük gibi belirtilerle seyreden kronik bir solunum hastalığı olduğunu belirtti.
Dünya genelinde 350 milyondan fazla kişinin astım hastası olduğu ve her yıl 400 binden fazla insanın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiği ifade edildi. Hava kirliliği, sigara kullanımı, çevresel faktörler ve iklim değişikliklerinin astım sıklığını artırdığına dikkat çeken Başer Öncel, hastalığın tanısının öykü, fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri ile konduğunu; alerji testlerinin de tanıya yardımcı olabileceğini söyledi.
Astım tedavisinde “basamak tedavi” modelinin uygulandığını belirten Prof. Dr. Başer Öncel, ilaç doz ve sıklıklarının hastalığın seyrine göre ayarlandığını, düzenli ilaç kullanımı ve ataklara yol açan etkenlerden uzak durmanın tedavinin temelini oluşturduğunu ifade etti. Ayrıca hastaların eğitimli olmalarının tedavi başarısı açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.
Mevsim geçişlerinde dikkatli olunması gerektiğini belirten Başer Öncel, astım hastalarının sigara dumanı, hava kirliliği, toz, deterjanlar, nemli ortam ve enfeksiyonlardan korunmaları gerektiğini söyledi. Zatürre ve grip aşılarının da astımlı bireyler için önemli olduğunu hatırlattı.
Son olarak, Türkiye’de astım tedavisinde kullanılabilecek tüm ilaç ve malzemelerin mevcut olduğunu ifade eden Prof. Dr. Başer Öncel, “Uygun tedaviyle astım hastaları günlük yaşamlarına sağlıklı biçimde devam edebilir. Düzenli doktor kontrolleri ve ilaçların bilinçli kullanımı bu süreçte belirleyicidir.” dedi.