Fenerbahçe’de eylül ayında düzenlenecek olağanüstü genel seçim yaklaşırken camiada sözler yeniden vizyon ve gençlik üzerine yoğunlaştı. Kulübün eski başkanı Aziz Yıldırım, katıldığı Vizyon 2035 toplantısında gençlere seslenerek, “Fenerbahçe’de her şey var, akıl yok. Akıl da siz gençlerde var. Fenerbahçe’yi ayağa siz kaldıracaksınız. İçinizden biri çıkıp ‘Ben varım!’ diyecek” ifadelerini kullandı. Yıldırım’ın bu çağrısı, seçim sürecinde kulübün yönetim kültürünün yenilenmesi ve karar mekanizmalarında gençlerin daha aktif rol üstlenmesi gerektiği yönünde güçlü bir mesaj olarak yorumlandı.

Toplantıda yapılan konuşmada, Fenerbahçe’nin büyük taraftar gücü, tesisleşme kapasitesi, ekonomik ölçek ve marka bilinirliği gibi varlıklarının altı çizilirken, bu potansiyeli akılcı bir planlama ve liyakat temelli bir kadro yapılanmasıyla taçlandırmanın önemine dikkat çekildi. Yıldırım’ın “akıl” vurgusu, kulübün spor branşlarındaki sürdürülebilir başarı hedefleriyle birlikte, dijitalleşmeden veri analitiğine, altyapıdan yönetim inovasyonuna kadar geniş bir yelpazede genç kuşakların dinamizmine ihtiyaç olduğuna işaret etti.

Camia içinde genç üyelerin ve gönüllülerin sahaya inmesi, projeler üretmesi ve yönetim süreçlerine aday olması yönündeki davet, kulübün yalnızca futbol odaklı değil, tüm branşlarda kalıcı bir rekabetçiliği hedeflemesi gerektiği fikrini de güçlendirdi. Özellikle altyapıdan A takıma uzanan yolun şeffaf kriterlerle güçlendirilmesi, amatör branşların finansal sürdürülebilirlik planları, stadyum ve tesislerin yeni gelir modelleriyle desteklenmesi gibi başlıklar; gençlerin proje üretimi ve uygulamasında öne çıkabilecek alanlar olarak öne çıkarıldı.

Seçime giden süreçte “katılımcılık” ve “hesap verilebilirlik” ilkeleri de toplantının odak noktalarından biri oldu. Gençlerin; denetim, iletişim, pazarlama ve dijital topluluk yönetimi gibi kritik sahalarda görev alması, kulüp genel kurul kültürünün daha güçlü bir temsil ve kurumsal hafıza ile desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Bu bakış açısı, kulübün geleceğini tek bir isim veya listeye indirgemek yerine, kolektif akıl ve paylaşılmış sorumluluk çerçevesinde inşa etmeyi amaçlıyor.

Söz konusu çağrının, tribünlerden sivil inisiyatiflere, üniversite topluluklarından yerel derneklere kadar uzanan geniş bir gönüllü ekosistemi harekete geçirmesi bekleniyor. “Ben varım” diyen gençlerin; saha içi-saha dışı veri projeleri üretmesi, taraftar deneyimini geliştirecek dijital uygulamalar tasarlaması, kulübün eğitim ve sosyal sorumluluk programlarına yeni içerikler kazandırması gibi alanlarda somut katkılar sunması gündemde. Böylece Fenerbahçe’nin hedeflenen 2035 vizyonu, yalnızca sportif başarılarla değil, kurumsal olgunluk ve toplumsal etki boyutlarıyla da desteklenebilecek.

Aziz Yıldırım’ın çıkışı, seçim atmosferinde “genç akıl” başlığını merkezde tutarken, Fenerbahçe’nin köklü mirasını geleceğe taşıyacak enerjinin camianın içinden, özellikle de genç kuşakların üretkenliğinden besleneceği fikrini yeniden hatırlattı. Seçim takvimi ilerlerken, kulüp içindeki tartışmaların kişilere odaklanmak yerine proje, model ve kurumsal kapasite başlıklarında derinleşmesi, sarı-lacivertli kulübün uzun vadeli hedeflerine ulaşmasında belirleyici olacak gibi görünüyor.

Kaynak: Haber Merkezi