ÖZEL HABER/ SENEM OK Bu özel hafta, organ bağışının hayat kurtarmadaki önemini hatırlatırken, Türkiye’de yürürlüğe giren yeni yasal düzenlemelerle sürecin artık daha kolay ve güvenli hale geldiği vurgulanıyor.
Türkiye’de yapılan son kanun değişikliğiyle birlikte vatandaşlar, artık e-Devlet Kapısı veya Sağlık Bakanlığı sistemleri üzerinden güvenli kimlik doğrulamasıyla organ bağışı beyanında bulunabiliyor. Ayrıca resmi vasiyet veya iki tanık huzurunda yapılan bağış beyanları da hukuken bağlayıcı hale geldi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Sorumlu Hekimi Doç. Dr. İsa Sözen, yeni düzenlemeyi değerlendirerek şunları söyledi:
“Bu değişiklik, ülkemizde organ bağışını artıracak tarihi bir adımdır. Artık bağışçının kararı esastır. Bu hem etik hem de hukuki açıdan büyük bir ilerlemedir.”
Türkiye’de organ bekleyen hasta sayısının her yıl arttığına dikkat çeken Sözen, “Ülkemizde yaklaşık 35 bin organ bekleyen hasta ve 100 binin üzerinde diyaliz hastası bulunuyor. Organ bağışı yalnızca bir kişinin hayatını kurtarmak değil, aynı zamanda bir aileyi, bir ocağı ayakta tutmaktır.” dedi.
Yeni sistemle organ bağışı yalnızca birkaç dakikalık işlemle e-Devlet üzerinden yapılabiliyor. Bu sayede, vefat sonrası aile onayı gerekliliği ortadan kalkıyor. Kişi yaşarken bağış beyanında bulunduysa, ölüm sonrası yakınları bu karara müdahale edemiyor.
Ayrıca organ bağışında bulunan kişilerin birinci ve beşinci derece yakınları, ileride nakil ihtiyacı doğarsa acil vakalardan sonra öncelikli sıraya alınacak. Bu düzenleme, bağışçıya ve ailesine anlamlı bir güvence sağlıyor.
Doç. Dr. Sözen sözlerini şöyle tamamladı:
“Organ bağışı sadece bir kişiye değil, topluma umut verir. Bu yasa ile canlı donör başarımızın yanı sıra, vefat sonrası bağış oranlarının da yükseleceğine inanıyoruz. Bu hem ülkemiz hem de hastalarımız için çok değerli bir adım.”





