Burundan uygulanan aşı, klinik öncesi deneylerde farklı varyantlara karşı yüksek koruma gösterdi ve bilim dünyasında heyecan uyandırdı.
Klinik öncesi testlerde tam koruma sağladı
İspanya Bilimsel Araştırmalar Konseyi (CSIC) tarafından yürütülen çalışmada, genetik olarak insan bağışıklık sistemine uyarlanmış fareler üzerinde yapılan deneylerde, aşının ikinci dozun ardından %100 koruma sağladığı bildirildi. İlk dozda ise koruma oranı %60 seviyesinde gerçekleşti.
Araştırmacılar, aşının virüsün vücuda girişini ve yayılmasını engellediğini, uygulama sonrası virüs seviyelerinin hem burun hem de akciğer örneklerinde tespit edilemeyecek düzeye düştüğünü belirtti. Bu durum, aşının “sterilize edici bağışıklık” sağladığını ortaya koydu.
Burundan uygulama kolaylığı
Yeni aşının, SARS-CoV-2’nin altı geni çıkarılmış ve çoğalma yeteneği sınırlı bir formuna dayandığı açıklandı. Burundan uygulanan aşı, solunum yollarında enfeksiyonun gelişimini yavaşlatarak virüsün burunda çoğalmasını engelliyor.
Bilim insanlarına göre bu yöntem, enjeksiyona ihtiyaç duymaması nedeniyle aşılama kampanyalarında uygulama kolaylığı sağlayacak. Ayrıca, aşının etkinliği için daha az doz gerekeceği vurgulandı.
Varyantlara uyum avantajı
Çalışmanın öne çıkan bir diğer sonucu ise aşının esnek yapısı oldu. Araştırmacılar, sık mutasyona uğrayan koronavirüs varyantlarına karşı etkinliği artırmak için aşının “replikonlarının” güncellenebileceğini, bunun 2-3 ay gibi kısa bir sürede yapılabileceğini ifade etti.
Ekip, yeni tasarımın özellikle mevcut aşıların daha düşük etkinlik gösterdiği ileri yaş gruplarında daha etkili olabileceğine inanıyor.
Bilim dünyasında ilgi uyandırdı
COVID-19’a karşı geliştirilen bu yeni nesil aşının, hem güçlü koruma sağlaması hem de pratik uygulama imkânı sunması nedeniyle, salgınla mücadelede önemli bir adım olabileceği değerlendiriliyor.