Burdur’un kırsal köylerinde yepyeni bir umut filizleniyor. Elektrik kooperatifleri aracılığıyla ucuz ve sürdürülebilir enerji sağlama hedefiyle yola çıkan proje, sadece elektrik üretmeyi değil, köyleri yeniden yaşanır kılmayı, göçü tersine çevirmeyi ve kırsal kalkınmayı hedefliyor. Özellikle kırsalda yaşanan ısınma ve sıcak su erişimi sorunlarını çözmeyi amaçlayan proje, köy yaşamına insan onuruna yaraşır bir konfor sunmayı hedefliyor.
GÖLÜN KIYISINDAN GÜNEŞE: 400 DÖNÜMDE BİR GELECEK
Projenin temelinde, Burdur Gölü’nün çekilen kıyı alanlarının İl Özel İdaresi’ne devriyle bu arazilerin 400 dönümlük bir güneş enerji santraline dönüştürülmesi yatıyor. Bu tesisle 51 köyün hane elektriği büyük oranda karşılanabilecek. Ancak amaç bedava elektrik değil; makul bir ücretle sürdürülebilir bir sistem kurarak köy halkını enerji üretiminin paydaşı yapmak.
BİR ODA SICAK, DİĞERİ BUZ GİBİ GÜNLERE VEDA
Kırsalda soba yakmak hâlâ temel ısınma biçimiyken, odun ve kömür maliyetleri yaşlılar için hem ekonomik hem fiziksel yük haline gelmiş durumda. Projenin sunduğu elektrikle, köy evlerinde modern ısıtma sistemlerinin kullanılması mümkün olacak. Artık bir odası 30 dereceyken diğer odası buz gibi olan, nemli evlerde eklem ağrısıyla yaşamak zorunda kalan büyüklerimiz bu yükten kurtulacak. Evlerde sıcak su sistemlerinin yaygınlaşmasıyla mutfakta, banyoda kadınlarımızın ve genç kardeşlerimizin yaşam kalitesi artacak.
KENTTEN KÖYE DÖNÜŞÜN ANAHTARI: KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ÜRETİM
Proje, yalnızca enerjiyle sınırlı değil. Köylerde iki-üç ineklik hayvancılık, tavukçuluk gibi küçük ölçekli üretim modelinin gelişmesini hedefliyor. Bu sayede hem kentte yüksek kira ve geçim masraflarından bunalan ailelerin köylerine dönmesi sağlanacak, hem de ülke genelinde tarımsal üretimin yeniden canlanmasına katkı sunulacak.
BURDUR İÇİN YERLİ ENERJİ, MİLLİ GÜÇ
Semih Çelikkaya’nın da ifade ettiği gibi, bu proje yalnızca ekonomik bir dönüşüm değil, aynı zamanda stratejik bir enerji politikası önerisi. “İran’dan, Suriye’den elektrik almak yerine kendi elektriğimizi üretmek zorundayız” diyen Çelikkaya, Burdur’un enerjisini Burdur’da üretmenin hem bağımsızlık hem de gurur meselesi olduğunu vurguluyor.
GÜNEŞLE GELEN TEMİZLİK: TOÇ BULUTLARINA SON
Projeyle birlikte, Burdur Gölü kıyısında zamanla oluşan toz bulutlarının da önüne geçilmesi hedefleniyor. Güneş panelleri sadece enerji sağlamıyor; aynı zamanda toprak üzerinde oluşturduğu kaplama sayesinde buharlaşmayı azaltarak iklimsel dengeye de katkı sunuyor. Gül yetiştiriciliği gibi bölgeye özgü tarımsal faaliyetler bu sayede korunabilecek.
KÖYLERİN GELECEĞİ İÇİN BİRLİKTE KARAR
Projeye Şevket Aksöz, Kamil Özcan ve Süleyman Faki gibi isimler öncülük ediyor. İl Genel Meclisi’nde önergenin komisyonda ele alınması, sürecin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor. Proje, seçim döneminde verilen sözlerden biri olarak halk nezdinde ciddi bir beklenti oluşturmuş durumda.
TOPRAKTAN GÜNEŞE, GÜNEŞTEN UMUDA
Burdur Gölü’nün çekilen sularının ardında bırakmadığı bir umut var: Güneşten doğan enerjiyle yeniden hayat bulan köyler... Küçükbaş hayvancılıkla, toprağa yeniden dokunan ellerle, sobasız ama sıcacık evlerde büyüyen yeni hikâyelerle…