Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Arzu Jalilova, Tip 1 diyabetin genellikle ani başladığını ve belirgin semptomlarla kendini gösterdiğini vurguladı. En sık karşılaşılan belirtiler arasında sık idrara çıkma (özellikle gece alt ıslatma), aşırı susuzluk, artan iştaha rağmen kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk yer alıyor.
“Bu belirtiler hızla ilerleyebilir. Erken müdahale edilmezse, diyabetik ketoasidoz gibi hayati tehlike arz eden komplikasyonlara neden olabilir,” diyen Dr. Jalilova, ailelerin bu konuda bilinçli olmasının önemini vurguladı.
Belirtiler Fark Edilmiyor, Tanı Gecikiyor
Dr. Jalilova, ailelerin çocuklardaki diyabet belirtilerini genellikle başka sorunlarla karıştırdığını ve bu nedenle tanıda gecikmeler yaşandığını söyledi. Özellikle ani gelişen kilo kaybı, sürekli susuzluk ve sık idrara çıkma gibi durumlarda zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerektiğini belirtti.
Basit bir parmak ucu kan şekeri ölçümü ile erken tanının mümkün olduğunu hatırlatan Jalilova, tanı sonrası sürecin doğru eğitim ve destekle başarılı şekilde yönetilebileceğini de sözlerine ekledi.
Yeni Teknolojiler Umut Veriyor
Tip 1 diyabet tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Dr. Jalilova, özellikle Sürekli Glukoz İzleme Sistemleri (SGM) ve Yapay Pankreas teknolojilerinin çocukların yaşam kalitesini artırdığını ifade etti.
“SGM’ler parmak delmeye gerek kalmadan cilt altından şeker ölçümü yapıyor. Hibrit Kapalı Döngü Sistemleri ise hem sensör hem de insülin pompasını bir arada kullanarak kan şekeri kontrolünü daha da kolaylaştırıyor.”
Türkiye’de her 100 bin çocuktan 10 ila 20’sinde görülen Tip 1 diyabet, erken teşhis ve uygun tedaviyle kontrol altına alınabiliyor. Uzmanlar, aileleri belirtiler konusunda dikkatli olmaya ve şüphe durumunda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmaya çağırıyor.