Laboratuvar ve hayvan deneylerinde başarılı sonuçlar elde edilen teknolojinin, kısa süre içinde insan deneylerine geçmesi planlanıyor.
King’s College London’daki araştırmacılar tarafından tasarlanan jel, dişin kendi kendini onarma mekanizmasını harekete geçiriyor ve dolguya gerek kalmadan çürük bölgede yeniden mineralizasyon sağlıyor.
“Dolguya Gerek Kalmayacak”
Biyomalzeme uzmanı Prof. Dr. Paul Sharp, geliştirdikleri jelin dişin doğal yapısını taklit ettiğini belirterek, “Bu jel, vücudun kendi onarım sürecini devreye sokuyor. Böylece geleneksel dolgu uygulamalarına artık ihtiyaç kalmayacak” dedi.
Doğadan İlham Alan Teknoloji
Araştırma ekibi, jelin formülünü doğadaki hidroksiapatit kristalleri temel alınarak geliştirdi. Kalsiyum ve fosfat iyonlarının bağlanmasını destekleyen yapı, hasarlı diş minesinin yeniden oluşumunu sağlıyor. Nottingham Üniversitesi’nin katkısıyla geliştirilen protein bazlı iskele, tükürükteki minerallerin diş yüzeyine tutunmasını kolaylaştırıyor.
Küresel Destek ve İnsan Deneyleri Yolda
Araştırma sonuçları Nature Communications dergisinde yayımlandı. Çalışmanın laboratuvar ve hayvan deneylerinde olumlu sonuçlar vermesinin ardından, insan klinik denemelerine geçileceği bildirildi.
Harvard Diş Hekimliği Fakültesi’nden Prof. Dr. Michael W. King, gelişmeyi “diş tedavisinde köklü bir dönüşüm” olarak nitelendirdi. Japonya’daki Okayama Üniversitesi’nden Dr. Hiroshi Tanaka ise, jelin özellikle çocuk diş hekimliğinde devrim yaratabileceğini ifade etti.
Piyasaya Çıkış İçin Geri Sayım Başladı
Araştırma ekibi liderlerinden Prof. Alvaro Mata, teknolojinin klinik uygulamalara yönelik tasarlandığını belirterek, “Bu ürün hem diş hekimleri hem de hastalar için büyük kolaylık sağlayacak. İlk ürünün gelecek yıl piyasaya çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 3,7 milyar insan ağız ve diş hastalıklarıyla mücadele ediyor. Yeni geliştirilen biyoaktif jel, milyonlarca kişi için ağrısız ve dolgusuz tedavi döneminin başlangıcı olarak görülüyor.
