WASHINGTON / BUSAN, 7 Kasım 2025 — ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile ilişkiler ve nükleer silahlar konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. CBS News ile yaptığı mülakatta Washington’ın Pekin için bir “tehdit” olduğunu kabul eden Trump, ABD’nin elindeki nükleer cephaneliğe atıfla “dünyayı 150 kez havaya uçuracak kadar” kapasiteye sahip olduklarını söyledi. Başkan ayrıca Çin’in nükleer programını hızla genişlettiğini ve küresel düzeyde nükleer silahsızlanma üzerine görüşmeler yapılması gerektiğini belirtti.
Trump’ın sözleri, iki ülke arasındaki ticaret gerilimini yatıştırma çağrılarının ardından geldi; başkan Çin ile “ticari ateşkes” önerdikten günler sonra Pekin’i karşılıklı olarak izlediklerini ve birbirlerine tehdit oluşturduklarını söyledi. Mülakatta Trump, Çin’e yönelik suçlamalar (ABD altyapısına sızma, fikri mülkiyet ve veri hırsızlığı iddiaları) bağlamında “biz de onlar için bir tehditiz” ifadesini kullandı.
“Nükleer silahsızlanma” vurgusu ve 150 ifadesi
Trump, ABD’nin dünyadaki en büyük nükleer stokuna sahip olduğunu, Rusya’nın ikinci, Çin’in ise üçüncü sırada olduğunu söyledi ve Çin’in “beş yıl içinde eşitlenebileceğini” iddia etti. Bu bağlamda “nükleer silahsızlanma konusunda bir şeyler yapmalıyız” çağrısında bulundu. Başkanın “dünyayı 150 kez havaya uçuracak kadar nükleer silahımız var” ifadesi hem uluslararası kamuoyunda hem de uzman çevrelerde geniş yankı buldu.
Enerji Bakanı’ndan “nükleer patlama yok” açıklaması
Trump’ın “nükleer testleri yeniden başlatma” söylemleri sonrası Enerji Bakanı Christopher (Chris) Wright Fox News’e çıkarak açıklama yaptı. Wright, şu anda planlananların “sistem testleri” olduğunu, “bunların nükleer patlamalar olmadığını” ve teknik olarak “kritik olmayan patlamalar” (non-critical explosions) şeklinde tanımlanan testler olduğunu söyledi. Testlerin nükleer bir mantar bulutu oluşturmayacağını ve esasen silahın diğer bileşenlerinin işleyişini sınamak için yapılacağını belirtti. Bu açıklama, yönetimin geçen haftaki duyurusunun ardından gelen en net yorum oldu.
Uzmanlar ise tam ölçekli nükleer patlamaların yeniden başlatılmasının diplomatik ve jeopolitik maliyetlerinin ağır olacağını; bu yüzden yönetimin teknik tanımda kalmaya çalıştığını öne sürüyor.
Nadir toprak elementleri ve ticaret eksenindeki gerilim
Trump, Çin’in nadir toprak minerallerinde (rare earth) sahip olduğu gücü kabul ederek bunun Washington üzerinde stratejik bir etki yarattığını söyledi. Başkan, ülkesinin havacılık parçaları ve gümrük vergileri gibi araçlarla karşılık verdiğini; iki tarafın da zaman zaman “mantıksız” adımlar attığını dile getirdi. Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 30 Ekim’de Güney Kore’de (APEC çerçevesinde) yüz yüze görüşmesinin ardından bu konular gündemde kalmaya devam ediyor.
Beyaz Saray sözcüleri ve ilgili bakanlıklar, testlerin niteliği ve olası zamanlaması hakkında detaylı bir takvim paylaşmadı; Enerji Bakanı’nın açıklaması, bariz bir şekilde nükleer patlamalarla ilgili endişeleri yatıştırma amaçlıydı. Uluslararası toplum ve müttefikler, herhangi bir nükleer deneme türünün bölgesel istikrar üzerinde yaratacağı etkilere karşı dikkatli takipte. Uzmanlar, silahsızlanma söyleminin diplomatik bir kapı açma girişimi olabileceğini ama aynı zamanda silah modernizasyonu yönündeki adımların da eş zamanlı yürütüldüğünü not ediyor.





