DR. Aylin Cesur, “Kadını Araç Olarak Görmek ve Onlarla Ev Ev Oy Toplamak”Değildir Kadına Verilecek Değer

Isparta İyi Parti Milletvekili Dr. Aylin Cesur Gelir Vergisi Kanunu-1 İşsizlik üzerine konuşmalarında kadına verilen değerden, ülkede ki işsizlikten, ülkenin borç batağına gittiğinden bahsetti.

Sayın Cesur’un Konuşmaları şu şekilde;

10 KADINDAN 7’si İŞSİZ

“Cesur, 1. maddede evde üretim yapan kadınlara yönelik gelir vergisi kanununda öngörülen düzenleme olumlu gibi gözükse bile eleştirilecek yönleri var. Ülkemiz de krizin ve işsizliği en çok vurduğu kesimin başında kadınlar var. Kadın istihdamında ki sıkıntıların toplumsal cinsiyet koşullarını göz ardı eden bir düzenleme ile geçiştirilmesini doğru bulmuyoruz. Kadın istihdamı bu şekilde alınamaz. Kadın emeğinin yalnızca evde havlu, çarşaf, çeyiz eşyası üretimine indirgenmesi son derece yanlıştır. Bu cinsiyetçi bir yaklaşımdır. Siyasette kadını araç olarak görmek ve onlarla ev ev oy toplamak değildir kadına verilecek önem. Kadınlara gereken önemi, devleti yönetenler olarak sizler vereceksiniz. Bunun için ise önce kadınlara istihdam sağlayacaksınız. Bugün 10 kadından 7 si işsiz bizim ülkemizde. TÜİK’in resmi verilerine göre, her 10 kadından sadece 3 tanesi çalışıyor ve bunların yarıya yakını ise kayıt dışı. İŞKUR’un verilerine göre 2017 de 1 MİLYON 275 BİN, 2018 de 1 Milyon 663 Bin kayıtlı kadın işsiz bulunmaktadır. Şimdi bütün verilen işsizliği en çok kadınlarını etkilediğiniz ve kadınların bütün işsizlik türlerinden erkeklerin önünde olduğu görünüyor.Kadın istihdamında işsizliğin son bulması için iş gücü piyasalarında ki cinsiyetçi uygulamalara son verilmesi gerekmektedir. Evinde çocuğu üşümesin diye, kendine ekmek parası kazanan kadının alacağı ekmeğe kadar uzandı ise elleriniz, hep beraber uçuruma doğru gidiyoruz demektir.”

İNSANLAR İNTİHARA KALKIŞIYOR

“İşsizlik demişken TÜİK’in ekim ayında ki işsizlik oranları da açıklandı. Bu güzel ülkede artık işsizlik %11.6. Siz her fırsatta kriz yok deyip vatandaşa sağladığınız iş imkanlarını anlatırken vatandaş kan ağlıyor, ağlamakla da kalmıyor intihara kalkışıyor. Siz yeni Türkiye deyin ben sizden sonra ki Türkiye deyim, siz geldiğinizde olan sorunlar aynen duruyor, bu da yetmiyor maalesef işsizlik %11.6 ya geliyor. Ülkemizde kayıtlı işsiz sayısı 501 Bin arttı. 3 Milyon 788 Bin resmi rakamlara göre, gerçekte 6,5 Milyon civarlarında, genç nüfusta 15-24 yaş işsizlik oranı %22.3. Şimdi 17 yıllık iktidarınız da ülkeyi getirdiğiniz tablo bu. 1 milyon üniversiteli işsizin olduğu bir tablo bu aynı zamanda ve onlar adına ben bu kürsüden sizlere soruyorum. Üniversite mezunları işsizlerin hali ne olacak? İş arayan her 4 kişiden 1 tanesi Üniversite mezunu ve üniversite mezunu işsiz sayımız 2004 senesinde 308 bin iken bugün 1 milyon 50 bin. Hazine ve maliye Bakanımız 2018 yılı enflasyon değerlerini tutturduk diyor. Yıllık enflasyon %20.8 olacaktı, %20,3 diye buna memnun olduğunu söylüyor. Danışmanları galiba kendisine bilgi vermediler, burada yardımcı olmak istiyorum, belki faydası olabilir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyondan memnuniyet %1.4 ve %3.8 arasında olduğu zaman olmaktadır. Sadece Arjantin’de %48, ki oda İMF’ nin kapısına dayanmış vaziyette, batmış ve İMF’ ye sığınmış. Bizde ki ekonomistlere göre %29 civarında enflasyon, Dünya’nın en kötü enflasyonu olma yolunda giderken bununla nasıl övünülür ben bilemem. Benim bildiğim halkımızın bunlara karnı tok. Çünkü halk karnı aç, ekmek istiyor. Neden bu kadar kötüleşti bu tablo biliyor musunuz ? Çünkü Türkiye’de sermaye güvencesi, hukukun üstünlüğü ve düşünce özgürlüğü yok, bunu siz yaptınız. Şu an ekonomide yaşadığımız bu kriz 1994 ve 2000 krizine benzemiyor. O zaman sabit kura devalüasyon yapılmıştı. Alınan önlemler ile 1 sene sonra ülkede büyüme başlamıştı. Reel sektörde borç ödeme krizi olduğu için Türkiye’de ağır bir borçlanma var ve yüksek faiz ile bulabileceğiniz bir borç olacak bu da tabi ki bulabilirseniz.

Görünen köy kılavuz istemez arkadaşlar, 31 Mart’dan sonra bu gidiş hattı ile tarihimizin en ağır ve en zorlu kemer sıkma politikası ve acı reçetenin millete ödetilmesine doğru gidiliyor ne yazık ki .Bu harcama furyası ile de ekonomik krizin ateşine benzin döküyorsunuz, bu da benden söylemesi.

Tekelin sarışı, Telsim’in satışı, Pet kim’in satışı, Limanların satışı, Madenlerin satışı, Türk Telekomun satışı, Orman arazilerinin satışı, Kağıt fabrikalarının satışı, Şeker fabrikalarının satışı, tank ve baret fabrikalarının satışı ses getirmiyor.

Değerli arkadaşlar ne oldu milli değerlerimize tank ve baret fabrikası demek savunma sanayimiz demek, oda milli savunma sanayimizin göz bebeği demek .

25 kuruşluk poşetten alacağınız 15 kuruştan Türkiye’de biz bunları önemsiyoruz. Bunlar ülkemizin atardamarları ve biz önemsiyoruz. Önemsemekle de kalmıyoruz biz bunların takipçisiyiz.

Hepiniz sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Dr. Aylin Cesur.