Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin sektör bilançolarını açıkladı. Verilere göre, Türkiye genelinde 1 milyon 104 bin firmanın incelendiği tabloda tüm sektörler toplamda 1 trilyon 947 milyar TL net kâr açıklarken, eğitim sektörü yılın tek zarar eden sektörü oldu. Eğitim alanında faaliyet gösteren firmalar, 2024 yılında toplam 3 milyar 145 milyon TL net zarar bildirdi.
Özellikle özel okul ve kursların yükselen enerji, kira, personel ve finansman maliyetlerini karşılamakta zorlandığı belirtilirken, enflasyon düzeltmesi uygulanmasına rağmen zararların önüne geçilemediği kaydedildi.
Acar: "Eğitim, Kâr Amacı Gütmeden Kamusal Olarak Sunulmalı"
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, yaşanan ekonomik krizin eğitim sektörünü derinden etkilediğini söyledi. Acar, özel okullarda maliyetlerin karşılanamaz seviyeye ulaştığını belirterek, “Öğretmen maaşları, enerji giderleri, kırtasiye ve kira maliyetleri hızla artıyor. Özel okullar ayakta kalmakta zorlanıyor. Antalya’da kapanan özel okullar var. Bazıları isim değiştirerek kapanıyor, bazıları da sadece günü kurtarıyor,” dedi.
Eğitimin kamusal bir hizmet olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Acar, “Devletin eğitimi sahiplenmesi gerekiyor. Özel sektörde doğal olarak yatırımcılar kâr etmek istiyor ancak ekonomik kriz velileri zor durumda bıraktığı için özel okullar da öğrenci kaybediyor,” ifadelerini kullandı.
Özel Okul Ücretleri Dar Gelirliler İçin Ulaşılamaz Hale Geldi
Özel okul ücretlerinin son yıllarda olağanüstü arttığını belirten Acar, sabit maaşla geçinen velilerin çocuklarını özel okullardan almak zorunda kaldığını belirtti. “Bundan 5-10 yıl önce memur maaşıyla özel okula öğrenci göndermek mümkündü. Ancak bugün gelinen noktada birçok aile için bu artık imkânsız hale geldi,” şeklinde konuştu.
Eğitim Kalitesi ve Öğretmen İstihdamı Tehlikede
Eğitim kurumlarının en önemli harcama kaleminin öğretmen maaşları olması gerektiğini vurgulayan Acar, birçok özel okulda öğretmen maaşlarının asgari ücret seviyesine kadar gerilediğini söyledi. “Eğitimde yaşanan bu gerileme, hem eğitim kalitesini hem de öğretmen istihdamını tehdit ediyor. Eğitim sistemi sürekli değişiyor, yeni modeller deneniyor ancak eğitim daha da karmaşık bir hale geliyor,” dedi.
“Maarif Modeli ve Zorunlu Eğitimde Geri Adım”
Acar, son olarak "Maarif Modeli" ile başlatılan yeni eğitim sistemine ve zorunlu eğitimin süresinin azaltılması yönündeki iddialara değinerek, “AKP iktidarı eğitim sistemini sürekli değiştirerek istikrarsızlaştırdı. 12 yıllık zorunlu eğitimin başarısız olduğu bizzat kabul edildi. Lise eğitiminin aşağı çekilmesi planlanıyor. Bu durum, ülkemizin geleceği olan nesilleri kaybetmemize neden olabilir. Laik ve bilimsel eğitimin devlet eliyle, ücretsiz olarak sunulması şarttır,” değerlendirmesinde bulundu.
TÜİK verileriyle ortaya konan ekonomik tablo, eğitimde yaşanan krizin boyutunu gözler önüne sererken, sektör temsilcileri ise devletin eğitime daha güçlü bir şekilde sahip çıkması gerektiğini vurguluyor.