Amsterdam’daki gece başlı başına futbol tutkunları için büyülü bir atmosfer sundu. Johan Cruyff Arena’da oynanan maç, bir üst düzey Avrupa kupası gecesi için tüm şartları taşıyordu. Galatasaray, bu sahnede sahaya güçlü bir şekilde çıktı ve maç boyunca gösterdiği disiplin ve kararlılıkla dikkat çekti. Rakip Ajax ise beklentilerin altında kaldı; savunma organizasyonunda aksaklıklar yaşadı, Galatasaray’ın baskısını kırmakta zorlandı.
Maçın dönüm noktası ikinci yarı oldu. İlk yarı beklendiği kadar gol üretemese de Galatasaray sahada karakterini gösterdi; oyuncular rakip sahada baskı kurdu, alan savunmasını etkili kullandı ve gole giden pozisyonları üretmeye başladı. Böylece istatistiklere değil sahadaki ruh haline odaklanarak oyunun dominatörü hâline geldi.
57. dakikadan itibaren hikâye değişti. İlk olarak 59. dakikada Leroy Sané’nin ortasına yükselen Osimhen, kafayla golü buldu. Bu golle Galatasaray deplasmanda öne geçti ve oyundaki kontrolü tamamen eline aldı. Ajax savunmasının savunma zaaflarını iyi değerlendiren Galatasaray, bu golle birlikte rakip üzerinde psikolojik üstünlük kurdu.
Devamında gelen dakikalarda, Ajax’ın savunma hattında panik hâli belirdi. Bu panik 66. dakikada handball olarak değerlendirilen bir pozisyonla birleşti ve Galatasaray lehine penaltı kararı çıktı. Osimhen soğukkanlılığını koruyarak penaltıyı gole çevirdi.
Rakip ceza sahasında sürekli baskı altında tutulan Ajax, 78. dakikada yine kontrolü kaybetti ve bir başka handball hatasıyla ikinci penaltıyı hediye etti. Osimhen bir kez daha topun başına geçti ve üçlük yapılmasını sağladı.
Bu üç gol, Galatasaray’ın Avrupa sahnesindeki konumuna dair önemli bir mesaj niteliğindeydi. Yalnızca bir deplasman galibiyeti değil; hem sahada karakter, hem de yıldızlarının parlamasıyla gelen bir zaferdi. Bu zaferle birlikte Galatasaray, dört maçta altı puandan dokuz puana yükseldi ve sıralamada yukarıya doğru ciddi bir ivme yakaladı.
Osimhen’in performansı ise başka bir hikâyeyi anlatıyor. Nijeryalı golcü, Avrupa kupalarında üst üste gol atma serisini hâlâ sürdürüyor ve bu maçla birlikte kişisel rekorlarını tazeliyor.
Ayrıca, Şampiyonlar Ligi’nin gol krallığı yarışında da öne çıkmış durumda.
Bu durum kulübün uluslararası prestijini ve oyuncunun kişisel değerini beraberce yukarı çekiyor.





