Yorganlı Kaymakam’ın Gölgesinde: Isparta’da Bir Vicdan ve Vazife Hikâyesidir.

Araştırma: Bayram AYGÜN-2025 (Isparta Mevlevihane’si (Ahi Kasap) Kiler, Hurufat defterleri Böcüzade Tarihi, Osmanlı Mirasi Arastırmaları Dergisi.)

İstanbul’dan gönderilenler Hasan Rüştü Efendi ya da Ispartalıların adlandırmasıyla Yorganlı Kaymakam-Vali adında, dindar, adaleti sözde değil uygulamada görmeyi sever bir iyaşlıydıı.

1857 yılında Isparta’ya tayin edilen Hasan Rüştü Efendi, yalnızca bir (kaymakam) vali değil; Mevlevi geleneğin sessiz bir taşıyıcısı, adaletin yorganına sarılmış bir vicdan nöbetçisi görüntüsü veriyordu.

Her Cuma Kutlu Bay (Ulu Camii) camisinde saf tutan askerlerin önünde, bir yandan dua eder, bir yandan da halkın ahlaki direncini canlı tutmaya korumaya çalışırdı.

Namazdan sonra veya namaz öncesi dakikalar önce yorganıyla birlikte camiye gelir. Ezan vaktine kadar olduğu yerde uyur kalır. Namaz vakti tamam olduğunda koruma zaptiyeler uyandırırdı. Onun gölgesinde nöbet tutan zaptiye, yalnızca bir koruma değil; zamanın tanığıydı.

1857 yılında Isparta Kaymakamı tayin edilir edilmez Isparta’ya gelir.. Kendisinin yorganını yanında taşıyan birisi olarak bilinen Kaymakam-Vali’yi Isparta halkı saltanat merkezi İstanbul’dan deniz yoluyla Antalya üzerinden Demirköprü bölgesinde karşılanır.

Sancak Isparta’sı Ahi Kasap Mevlevi Dedesi Ali Efendi, Üzerinde besmele ve Hz. Mevlana’nın yemek yediği orijinal yemek kaşığını bez kabından çıkarır. Üzerinde Farsça besmele yazısı işlenmiş tahta kaşığı: “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh” duasını seslendirir. Mevlevi dedesi Ali Efendi az eğilerek Hasan Rüştü efendinin hırka eteğini öper. “Ya Hz. Mevlana!..” diyerek kaşığı dudaklarına değdirip Vali-Kaymakam Hasan Rüştü Efendiye verir. O anda Hasan Rüştü’yü karşılayanlarda koro şeklinde kelime-işehâdet’i tekrarlarlar.

Karşılamaya gelenlerden Sancak Ayanı (Genel Muhtar) Damgacızade Hafız Mustafa’ da: Hz. Mevlana’nın boy ölçüsü miktarındaki uzun, büyük taneli, Şaman anlayışında kutsal kayın ağacından yapılmış teşbihi bir bez torba içinde Hasan Rüştü Efendiye verir. Sancak Isparta’ sının yeni kaymakamı Hasan Rüştü iki elini tespih torbasına götürür, sessiz kısa dua eder.

Karşılayanlardan Isparta önderlerinden çiftlik ağası Süldüroğlu Hafız Ömer’ in gül işlemeli, Yorgancı Etrelioğlu’ nun, Gönen dokuma işi Boğasa ipekli yorganını besmeleyle çekerek Hasan Rüştü’ye verir.

Hasan Rüştü Mevlevi Tarikatına mensup olduğundan, her şeyden önce ilk işi Sancak Isparta’sında Mevlevi ayinleri yaptırmakla işe başlar. Cuma günleri bir camide Selâmlık düzenleyerek bütün sivil-askeri memurları ve subayları ile birlikte Osmanlı idarecilerini biraz zorunlu camiye getirtir. Kendisi de Cuma namazından önce camiye gelir, yerini alır.

Bazı günler bir iki saat önceden camiye gelerek, kısa bir duadan sonra yorganını başına çeker namaz saatine kadar uyur. Kutlubey (Ulu cami) Hafız Molla Topal İmam Mustafa’nın Dâvûdi ezan sesinden bile uyanmaz. Ancak koruma zaptiye Kadir’in cebinden çıkardığı kaz tüyünü Hasan Rüştü efendinin burun deliklerine sürerek uyandırırdı.

Namaz sonrası yorganını zaptiyeler katlar, cami dışında bekleyen binek katır eşeği Nay’ ın (Ney) heybesine koyardı. Kendisi de namaz bitiminde yaşlılığın verdiği yorgunluğuna bakmadan hızlıca ana kapıya gelir, din görevlilerine valilik bütçesinden bahşişler, hediyeler dağıtırdı. Haftanın diğer günlerinde Sancak Isparta’sının Kaymakamı, beş vakitte sokak-sokak tellallar bağırtarak çarşı, esnafını camilere davet ettirir, gelmeyenleri cezalandırırdı.

Hükümet mescidi olarak bilinen Kutlubey (Ulu Cami)’ de hazır bulunanlara cemaatle namaz kıldırır. Hilafı Şeriat (İslam’a aykırı) içki içenlerle, namazı terk edenleri, yasaklanan kuralları çiğneyenleri Jandarmalara Şiddetle dövdürtür, karşı koyanlara hapsettirir, Kutlubey cami bitişiğindeki Belediye önü meydanlığında örnek olması anlamında halka izlettirirdi. Hasan Rüştü Efendi bu eylemi sırasında bir Şefaatçi (af dilemek-özür) olanları arkasına alır, camiye girer, kendisiyle birlikte arkasındakilere af-namazı kıldırırdı.

Bazen kıldırttığı namaz uzun sürer yaşlılığından mıdır bilinmez; her daim yanında bulundurduğu güllü ipek yorganını başına çeker, uyuya kalırdı. Arkasındaki af dileyiciler ise tekli, tekli usul, usul camiden çıkıp giderlerdi. Bu nedenle de Vali-Kaymakam Hasan Rüştü efendinin ismini Sancak Ispartalılar “Yorganlı Kaymakam” adını koymuşlardı. Esasında Isparta da valilik görevindedir. Ancak geldiği yerde kaymakamlık yaptığından; Isparta halkınca bu isimle anılırdı.

Hasan Rüştü Efendi Isparta'ya gelişinin ikinci yılında, Islahat Fermanı (Yenilik) gereği birçok yenilik yapmak ister. Karaağaç Mahallesinde Yusuf Ağa, Çelebiler Mahallesinde Müftü Abdurrahman Efendi, Acemler Mahallesinde Hafız Süleyman Efendi, Yenice Mahallede Aldanzade eski usulde eğitim yapan medrese-okul hocalarının karşı çıkışları, yaşlılığı gibi bazı nedenlerle olacak ki; “halk ile dini çevreleri birbiriyle küsüştürürüm” kaygısıyla üç yıllık valiliği döneminde kayda değer yenilik, hizmet yapılmaz.

1860’ın baharında Valilik harem dairesinde ibadet anında, dış giysili olduğu halde yorganını başına çekemeden Hakk’ın rahmetine kavuşur. Mevlevi Tasavvufuna has birçok kitap, bir post, bir hırka ve Mevlevi Sikkesi (Külahı) ile Hz Mevlana’nın bizzat pilav yediği, üzerinde besmele yazılı kaşığı Hz. Mevlana boy ölçüsü uzunluğunda iri taneli teşbihi, Misvak’ ı, koku buhurdanı olduğu halde hayata veda eder.

Yorganlı Kaymakam zamanında, Ulucami’nin minaresinin külahına öğle ve ikindi vakitlerinde üç hilalli Osmanlı bayrağıyla yeni Türk Al bayrağımızı görevlilere namaz vakti bildirilme amaçlı astırdığı görüntüleri unutulmaz.

Namaz kılmayan veya oruç yiyenler bulunup bulunmadığı Süvari Askerler vasıtasıyla kontrol ettirilme, oruç yiyenleri kırk değnek cezası verdirme, gibi davranışları Ispartalıların kafasında tatlı-acı hatırası kalır “Dinde zorlama (caiz) olmadığını” söyleyenlere aldırış etmemesi gibi görüntü ve söylemleri Sancak Isparta’sında unutulmaz.

Pirifendi Sultan Türbesi yanına şimdiki Otel King karşısında, Miralay İşhanı arkasındaki boşluğa gömülmüştür. Sonra cenazesi Asri mezarlığa taşınır. Isparta sancağında Valilik görevinde üç yıl bulunduğu zamanda taş üstüne taş koymadan göçüp giden Kaymakam (Vali) Hasan Şükrü Efendi “Yorganlı Kaymakam” namını arkasında bırakıp öbür dünyaya göç eder. Yine de: Bu dünya ile öbür dünya arasında bir denge kurmamış, sorumlu olduğu Isparta halkına dünyalık hizmet edememiş olan Kaymakam Hasan Rüştü adlı Isparta vali sisine Allah rahmet diliyorum. B.A

Kaynak: haber merkezi