Olaydan önce, 25 Mayıs Pazar günü Dicle Üniversitesi Köprüsü'nde dikkat çeken bir olay yaşandı. İddiaya göre Sena, kurs hocasına intihar edeceğini belirten bir mektup bırakarak konum bilgisi paylaştı ve "Cenazemi alın" mesajını gönderdi. Genç kızın Dicle Nehri'ne iki kez girmeye çalıştığı ancak boğulamadığı, ardından köprüye çıkarak atlamak üzereyken çevredeki vatandaşlar tarafından fark edilip engellendiği öğrenildi. Olayın ardından yurda götürülen Sena, gece boyunca gözetim altında tutuldu. Ancak tüm bu müdahaleler trajediyi önlemeye yetmedi.
Pazartesi kayboldu, Salı acı haber geldi
Pazar gecesi gözetim altında kalan Sena, pazartesi sabahı sınava gireceğini söyleyerek yurttan ayrıldı. Ancak üniversiteye gitmediği anlaşıldı ve kendisine ulaşılamadı. Endişelenen annesi durumu polise bildirdi. 27 Mayıs Salı akşamı, Sena’nın cansız bedeni Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi yakınlarında bir ağaçta asılı halde bulundu. Genç kızın daha önce de iki kez intihar girişiminde bulunduğu ve hayatına son verdiği ağaca sık sık gittiği öne sürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, ölüm nedeni yapılacak otopsi sonrası netlik kazanacak.
Ayrılık, mektup ve sosyal medya mesajı
Sena’nın anne ve babasının ayrı olduğu öğrenildi. Genç kızın intiharından önce bir mektup bıraktığı ve ölüm anını kayda aldığı iddia edildi. Ayrıca, Instagram hesabının biyografi kısmında intihardan bir gün önce “26.05.2025, Sağlıksız bir birey. Bir ölünün hatıra defteri” ifadelerini yazdığı görüldü. Bu paylaşım, Sena’nın ruh halini gözler önüne sererken, sevenlerini derinden etkiledi.
Dicle Üniversitesi’nden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak üniversite çevresindeki öğrenciler ile Diyarbakır halkı, genç kızın kaybı nedeniyle büyük bir üzüntü yaşıyor.
Sena Düzgün’ün intiharı, Diyarbakır’da derin bir iz bıraktı. Olayla ilgili detaylar ve Sena’nın bıraktığı mektubun içeriği, yürütülen soruşturma kapsamında netlik kazanacak. Yaşanan bu acı olay, gençlerin ruh sağlığına yönelik destek sistemlerinin önemini bir kez daha gündeme getirdi.