Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Isparta 25°C
Açık
Isparta
25°C
Açık
Cum 27°C
Cts 26°C
Paz 25°C
Pts 25°C

Isparta ADD Başkanı Güldiken “24 Haziran Seçimi İnanıyoruz ! Güzel Günler Göreceğiz”

Isparta ADD Başkanı Güldiken “24 Haziran Seçimi İnanıyoruz ! Güzel Günler Göreceğiz”
12 Temmuz 2018 23:24 | Son Güncellenme: 12 Temmuz 2018 23:25
A+
A-

Isparta Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Batuhan GÜLDİKEN 24 Haziran seçimleriyle ilgili demeç verdi.

Güldiken vediği demeçte;

Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini yaşıyor.

       Kanla, irfanla, cesaretle, kararlılıkla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, topyekün bir Uluslaşma hareketi olan Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş, İstiklalimizin ana gövdesi olmuştur. Değişmez Başkumandan Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde onlarca Müslüman ülke arasında tek; çağdaş, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, mazlum milletlere rehber olmuştur.

         Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen Cumhuriyet ile hesaplaşmalar son bulmamıştır. Dışarıdan ve içeriden türlü yollarla Atatürk Türkiye’si örselenmeye, güçsüz bırakılmaya çalışılmıştır. Askeri darbeler, tarikat-cemaat yapılanmaları, terör örgütleri ile Türkiye Cumhuriyeti yok edilmeye çalışılmıştır. Ancak yedi düvele diz çöktüren Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve elbette Yüce Türk Milleti’nin azim ve kararlılığıyla sarsılmaz temellere dayandırılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti türlü yok etme çabalarını bertaraf etmiş ve bugünlere gelebilmiştir.

         16 Nisan halk oylamasında, hiçbir kurumun, üniversitenin, Baroların dahi görüşü alınmadan hazırlanan Partili Cumhurbaşkanlığı- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tasarısı oylanmış, sonucu hepimizin malumu olmuştur. Sonucu üzerinde şaibelerin giderilemediği yeni anayasa ile Milli İradenin tamamını temsil eden ve Kurutuluş Savaşı’mızı yöneten TBMM’nin yetkileri elinden alınmış olacak, güvenoyu, gensoru mekanizmaları ortadan kaldırılmış olacaktır.

 

İNANIYORUZ! GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ

         Yeni sistem ile Partili Cumhurbaşkanı; sayısı, şekli ve sınırı belli olmadan yardımcılarını ve bakanları istediği gibi atayabilecek, görevden alabilecek, istediği kadar bakanlık kurabilecek, istediği bakanlıkları kaldırabilecektir. Bakanlar ve Cumhurbaşkanı yardımcıları sadece Partili Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olacaktır. Cumhurbaşkanı Yargı mensuplarını, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinin 12’sini kendisi atayacaktır. Cumhurbaşkanı kendi isteğiyle Kamu Tüzel Kişilikleri açıp kapatabilecektir. Bu ve buna benzer sınırsız yetkilerle donatılmış olacaktır.

         Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yürütmenin görev alanındaki iş ve işlemler yapılabilir hale gelecektir. Tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak kelimelerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetilecektir. CIA Eski Türkiye Şefi Paul Henze 2006’da Beyaz Saray’a sunduğu raporunda özetle şöyle diyor: “Türkiye’nin bu şekliyle, Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olamayız.Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis; Meclis’i ikna ettiğimizde, ordu; orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza geçebiliyor.Eğer Amerika’nın çıkarı Türkiye’de bir federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle yargı, ordu, Meclis ve hükümeti tek elde toplayan başkanlık rejimine geçilmelidir.Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. Eğer o bir kişi Amerikan çıkarlarını yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak Amerika için sorun olmaz.”

         Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği bir kişinin iki dudağı arasına bırakılmayacak kadar önemli ve değerlidir. Başkanlık sistemi, Partili Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, adına ne dersek diyelim gelişen dünya düzeninin geleceğinde asla olmayan, diktatörlük heveslerini ortaya çıkaran garabet bir sistemdir. 24 Haziran günü vereceğimiz kararla yarınlarımızda, başkanlık sistemi ile yönetilen Gana, Liberya, Venezuela, Dominik Cumhuriyeti, Nijerya, Sudan, Uganda vb ülkeler gibi mi olmak istiyoruz, yoksa 140 yıllık meclis sistemi, 98 yıllık TBMM yönetimi, 95 yıllık Cumhuriyet birikimi, 70 yıllık çok partili siyasi yaşam birikimini daha da güçlendirerek muasır medeniyetin üzerine mi çıkmak istiyoruz? Yolumuza tüm gelişmiş ülkelerin yönetim şekli olan Parlamenter Sistemimizi güçlendirip mi devam edeceğiz, yoksa başkanlık sistemi ile yönetilen iç karışıklıklarla boğuşan, can ve mal güvenliği kalmamış, ekonomisi yerlerde sürünen üçüncü sınıf dünya ülkeleri gibi mi devam edeceğiz?

Bu kararı verecek olan elbette Aziz Türk Milleti’dir.

Bu Pazar günü tüm inancımızla, tüm gelecek umudumuzla sandık başına gideceğiz, alelacele dayatılan bu seçimden Yüce Türk Milleti’nin, cennet vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini aydınlatacak bir sonuç çıkaracağız, hep birlikte aydınlık yarınlara kucak açacağız, ülkemizin kurulduğu zamanlardaki gibi gıpta ile bakılan, sözü dinlenen, özgür, bağımsız, çağdaş, laik, demokratik, Atatürk dolu,Cumhuriyet dolu bir sabaha uyanacağız.

İnanıyoruz, güzel günler göreceğiz, güneşli günler…                                                                                                                                                                    

 

 

 

                                                                               

ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.