Tarihçi Bekir Manav, Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıl başındaki idari düzeni içinde Isparta’nın önemli bir konuma sahip olduğunu belirterek, kentin o dönemki sosyal ve kültürel yapısına ilişkin dikkat çeken bilgiler paylaştı.

Osmanlı’nın 12 büyük eyalete ayrıldığı bu dönemde Isparta, ikinci büyük eyalet olan Anadolu Eyaleti’ne bağlı bir sancak merkezi olarak yer aldı. Anadolu Eyaleti’nin toplam 21 kazasından biri olan Isparta, aynı zamanda Eğridir, Barla, Gönen, Keçiborlu ve Yalvaç gibi önemli yerleşimlerle birlikte eyaletin batı hattında stratejik bir merkez konumundaydı.
“Sancak merkezliği yapan güçlü bir şehir”
Tarihçi Bekir Manav, Isparta’nın 19. yüzyıldaki konumunu şu başlıklarla özetledi:
• Sancak merkezliği yaptı.
• Sadr-ı âzam yetiştiren bir merkezdi.
• Güvenli ve olaysız bir şehir olarak biliniyordu.
• İlim merkezleri arasında önemli bir yere sahipti.
• Bol su kaynakları ve geniş bostanlarıyla meşhurdu.
• Padişah hocaları yetiştiren bir eğitim merkeziydi.
• Yörük hareketlerinin merkezi durumundaydı.
• Ahilik ve zanaatkârlıkta zirve noktaya ulaşmıştı.
• Ortak bir medeniyet kültürü oluşturulmuştu.
• 50’ye yakın ziyaretgâh bulunuyordu.
Dönemin Isparta’sında sosyal hayatın detaylı envanteri
Manav’ın paylaştığı verilere göre, 19. yüzyıl başında Isparta’da:
• 14 cami,
• 8 medrese,
• 377 ciltlik bir kütüphane,
• 9 kilise,
• 1 rüştiye,
• 3 hurufat mektebi,
• 37 sıbyan mektebi,
• 6 hamam,
• 7 han,
• 3 şadırvan,
• 364 çeşme,
• 18 değirmen,
• 1 bedesten,
• 1 telgrafhane,
• 1 kışla,
• 1 hükümet konağı bulunuyordu.
Kentte ayrıca 101 tüccar, 25 bakkal, 11 fırın, 12 helvacı, 6 aşçı, 10 kasap, 200 keşkfer, 20 haffaf, 30 kunduracı, 14 muytap, 20 kalaycı, 21 demirci, 9 çilingir, 5 çakmakçı, 3 bakırcı, 7 kuyumcu, 12 nalbant, 14 semerci, 26 berber ve 108 çulha faaliyet gösteriyordu. Şehirde ayrıca 13 kahvehane de sosyal hayatın önemli alanlarından birini oluşturuyordu.
“Isparta, bölgenin güçlü merkezlerinden biriydi”
Tarihçi Bekir Manav, paylaştığı bu tarihsel verilerin Isparta’nın yalnızca bir sancak merkezi değil, aynı zamanda eğitimden ticarete, zanaatten askeri yapılara kadar geniş bir alanda gelişmiş bir şehir olduğunu gösterdiğini söyledi.
Manav’a göre, 19. yüzyıl başı itibarıyla Isparta, Osmanlı’nın batı coğrafyasında “güçlü, huzurlu ve üretken” merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyordu.





