Isparta’nın tarihî ve kültürel miraslarından biri olan, bugün izi dahi kalmayan Karataş Sultan Türbesi, geçmişin manevi izlerini hatırlatıyor. Tarihçi-yazar Bekir Manav, Isparta’daki türbelerin unutulmaya yüz tutmasının şehrin ruhunu zedelediğini belirterek, “Bir toplum, tarihi değerlerine sırt çevirdiği gün kendi geçmişine mezar kazmaya başlar.” ifadelerini kullandı.
Bir zamanlar Ulu Cami’nin güneybatısında, Gülhan Sokağı’ndan çıkan dar bir yolun solunda yer aldığı bilinen Karataş Sultan Türbesi, Ispartalıların dua ettiği, mumlar yakıp hürmet gösterdiği bir mekândı. Türbede yatan kişinin kimliği kesin olarak bilinmemekle birlikte, halk arasında Isparta’nın meşhur Yedi Şehitlerinden biri olduğuna dair rivayetler bulunuyor.
Ancak bugün türbeden hiçbir iz kalmadı. Taşları söküldü, toprak unutturuldu, manevi havası silindi. Sadece birkaç hatırada, yaşlıların hafızasında ve tarih sayfalarında adı geçiyor.
Konya Vilayet Salnameleri’nde (Vilâyet Yıllıkları) yer alan bilgilere göre, Hamid Sancağı döneminde Isparta’nın tanıtımı yapılırken Hızır Abdal, Piri Halife, Halife Sultan gibi önemli isimlerle birlikte Karataş Sultan da şehir merkezinde medfun zatlar arasında sayılıyor. Bu da türbenin bir dönem şehirde oldukça tanınan, ziyaret edilen bir mekân olduğuna işaret ediyor.
Tarihçi-yazar Bekir Manav, kaybolan türbelerin şehirlerin kimliğini de yitirmesine neden olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Şehirler, ruhlarını bu tür mekânlardan alır. Bazen bir türbe, bir ulu çınar, bir çeşme kadar derin bir hafızadır. Karataş Sultan’ın adı silinmiş olabilir ama asıl kayıp onun kim olduğu değil, bizim kim olduğumuzu unutmamızdır.”
Manav, özellikle Yedi Şehitlerin mezarlarının ve Hüseyin Baş Dede Türbesi’nin korunması gerektiğini belirterek, “Eğer bu tür yerlerin üzerine evler, yollar yapılırsa, o enkaz sadece türbenin değil, Isparta’nın başına düşmüş gibi olur.” dedi.
Isparta’nın kalbinde bir zamanlar dua sesleriyle yankılanan Karataş Sultan Türbesi artık yok. Ancak tarihçiler, “asıl sönüş taşların değil, hatıraların unutulmasıdır” diyerek geçmişe sahip çıkılması çağrısında bulunuyor.





