İlde yaşayan nüfusun yaklaşık yüzde 93’ü bu yüksek riskli bölgede ikamet ederken, yüzde 5 ila 7’lik bir kesim ikinci derece deprem bölgesinde bulunuyor.
Isparta ve çevresinde tarih boyunca çok sayıda yıkıcı deprem meydana geldi.
03-05 Mayıs 1875 tarihlerinde 6,9; 02-14 Mayıs 1890 tarihlerinde 5,2; 1901 yılında ise 6,4 büyüklüğündeki depremler bölgede etkili oldu. Ancak en büyük yıkım, 03 Ekim 1914 tarihinde meydana gelen 7,1 büyüklüğündeki depremle yaşandı. Başta Isparta olmak üzere Burdur, Dinar, Gönen ve Atabey ilçelerinde hissedilen depremde 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 10 bin aile evsiz kaldı.
1914’ten bu yana da bölgede farklı büyüklüklerde depremler yaşandı. 1925’te 5,9; 1933’te 6,0; 1964’te 5,7; 1971’de 5,9; 1995’te 6,1 ve 2002’de 6,4 büyüklüğünde depremler kayıtlara geçti. 01 Ekim 1995’te Afyon’un Dinar ilçesinde meydana gelen deprem Isparta’da ciddi can kaybına yol açmadı. Ancak 03 Şubat 2002’de Afyon’un Sultandağı merkezli depremde Isparta'nın Yalvaç ilçesi ciddi şekilde etkilendi. Depremde 17 yapı tamamen yıkılırken, 10 yapı orta, 234 yapı ise hafif derecede hasar gördü.
Uzmanlar, “Deprem öldürmez, sağlam olmayan bina öldürür” gerçeğini hatırlatarak, depreme karşı en etkili önlemin mühendislik kurallarına uygun yapılar olduğuna dikkat çekiyor. Japonya örneğinde olduğu gibi yapı denetim sisteminin etkili uygulandığı ve kentsel dönüşümünü tamamlamış şehirlerde, depremler can kaybına yol açmadan atlatılabiliyor.