İspanya’da bir peri masalı yaşanıyor. Espanyol’un teknik direktörü Manolo Gonzalez, birkaç yıl öncesine kadar Barselona’da belediyede otobüs şoförlüğü yaparken bugün La Liga’da Şampiyonlar Ligi potasında yer alan bir takımı yönetiyor. Futbol dünyasının en sıra dışı hikâyelerinden biri, büyük bütçeli devlerin arasında mütevazı bir ekiple mucize yaratan bir adamın azmiyle yazılıyor.
Gonzalez’in hikâyesi, çalışkanlığın ve inancın neleri mümkün kılabileceğinin adeta bir kanıtı. Gündüzleri belediye otobüslerini süren, akşamları ise alt lig takımlarını yöneten Manolo Gonzalez, yıllarca iki işi bir arada yürüttü. 2018 yılına kadar otobüs şirketinden resmi izin almadan bu iki görevi sürdürdü. Futbol onun için bir tutku, direksiyon ise hayatını idame ettirmek için bir zorunluluktu.
Kariyerinin dönüm noktası 2020 yılında geldi. O dönem İspanya üçüncü ligi olan Segunda B’de Badalona’nın başında yer alan Gonzalez, İspanya Kupası’nda güçlü Getafe’yi eleyerek dikkatleri üzerine çekti. Ardından dördüncü ligde mücadele eden Deportiva’yı üst üste play-off’lara taşıyarak düşük bütçelerle büyük başarılar elde etti.
2023 yazında Espanyol’un ikinci takımı olan Espanyol B’nin başına getirildiğinde maaşı mütevazıydı, beklentiler sınırlıydı. Ancak kaderin onun için farklı bir planı vardı. O sezon Luis García ve Miguel Ramis’in ayrılığıyla birlikte, Gonzalez bir anda A takımın başına geçti. Tecrübeli teknik adam, o andan itibaren futbol dünyasında adından söz ettirecek bir serüvene imza attı.
Espanyol’un başına geçtiği ilk 12 maçta mağlubiyet yüzü görmeyen Gonzalez, takımı play-offlar yoluyla La Liga’ya taşıdı. Eleştirmenler onun “ligi tanımadığını” söylese de, Espanyol sportif direktörü ona inandı. Bu güvenin karşılığıysa sahada geldi. Espanyol, 2023-24 sezonunda ikinci ligden döndüğü La Liga’da 10 haftada topladığı 18 puanla 5. sıraya yerleşti.
Bugün İspanya’da herkesin konuştuğu isim olan Manolo Gonzalez, mütevazı yaşamını değiştirmeden başarıya ulaşmayı başardı. Hâlâ mütevazı davranıyor, röportajlarda “Ben sadece çalışmaya devam ettim” diyerek hikâyesini sade bir şekilde anlatıyor. Oyuncularına adanmışlığı, taktik disipline verdiği önem ve futbola duyduğu saygıyla kısa sürede Espanyol taraftarının gönlünde taht kurdu.
Espanyol’un La Liga’daki bu mücadelesi, sadece sportif bir başarı değil, aynı zamanda bir inanç öyküsü. Manolo Gonzalez’in hikâyesi, “nereden geldiğin değil, nereye gideceğine nasıl inandığın”ın en somut örneği olarak futbol tarihine geçiyor.
            
                            
                            
                            
                



