Yurttan Haberler

Montella: 2026 Dünya Kupası’na Direkt Katılım İstiyoruz

Montella, 2026 Dünya Kupası’na direkt katılmayı hedeflediklerini, ilk odaklarının Gürcistan ve Konya’daki İspanya maçları olduğunu söyledi.

Abone Ol

A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, 2026 Dünya Kupası elemeleri öncesi hedef ve planlarını net cümlelerle paylaştı. Sözleşmesi Temmuz 2028’e kadar uzatılan İtalyan çalıştırıcı, Türkiye gibi futbol geleneği ve potansiyeli yüksek bir ülkenin “büyük hedefler” peşinde koşması gerektiğinin altını çizdi. Montella, “Dünya Kupası’na 24 yıldır katılamıyoruz; bütün enerjimizi bu hasrete son vermeye harcayacağız” derken, yaklaşımın temelini “adım adım ilerleme” felsefesine dayandırdı.

Takvime göre ilk sınav Gürcistan, ardından Konya’da son Avrupa şampiyonu İspanya. Montella, başlangıç periyodunun psikolojik ve taktik ağırlığının farkında olduklarını belirtip “İlk maçtan itibaren tüm konsantrasyonumuz Dünya Kupası’na katılmak için olacak” ifadesini kullandı. Gürcistan’ın son dönemdeki yükselişini dikkatle izlediklerini söyleyen teknik adam, ilk düdükten son ana kadar disiplin ve sabır vurgusu yaptı. İspanya karşılaşması için Konya tercihinin tesadüf olmadığını dile getirerek “Konya’da daha önce hissettiğimiz tutku ve enerji, takımı yukarı taşıyan bir güç. Sadece stat değil, şehir de bize bunu hissettiriyor” dedi.

Kura yapısına bakıldığında zorlu bir grup resmi ortaya çıkıyor. Montella, birinci torbadan İspanya, ikinci torbadan Türkiye, üçüncüden Gürcistan ve dördüncüden yüksek puanlı Bulgaristan’ın geldiği kompozisyonu “en zorlulardan biri” sözleriyle tarif etse de “Bu bizi etkilemeyecek; odağımızı yapabileceklerimize çevireceğiz” ifadelerini kullandı. İspanya analizinde yalnızca Lamine Yamal, Nico Williams veya Pedri gibi öne çıkan isimlere kilitlenmenin yetersiz olduğunu, rakibin bütüncül oyun yapısına karşı dengede kalmanın, set geçişlerinde doğru anlarda risk almanın ve topa sahipken hızlanma anlarını artırmanın belirleyici olacağını vurguladı.

Montella, oyuncu grubuyla kurduğu iletişimi de açık sözlerle anlattı: “Futbolcularla bire bir ilişkilerim sıcak ve sürekli. Belki de Türk kanına sahibimdir; Türk vatandaşlığına geçmem konusunda hâlâ teklif bekliyorum” diyerek samimi yaklaşımını yansıttı. Bu sıcak ilişkinin sahaya yansımasının, özellikle yüksek baskı anlarında karar alma kalitesini yükselttiğini; genç-deneyimli dengesinin doğru yönetilmesiyle oyun içi dalgalanmaların azaltılabileceğini belirtti. Kamp döneminde tüm oyuncuların rollerinin netleştirildiğini, “kim-ne zaman-ne yapacak” matrisinin maç planlarına işlendiğini aktardı.

Hedefe giden yolda Montella’nın altını çizdiği ana ilkeler net: oyun disiplini, geçiş hızları ve skoru korurken tehdit üretmeye devam edebilmek. Hücumda iç koridor koşularının zamanlaması, kanatların çizgiye basıp merkezle üçgenler kurması, ceza yayı çevresinde ikinci topların toplanması ve şut menziline girildiğinde kararın geciktirilmemesi, teknik ekibin yoğun çalıştığı detaylar arasında. Savunmada ise bloklar arası mesafenin 25-30 metre bandında tutulması, ön alan presinin tetikleyicilerinin (aut, geri pas, zayıf ayak dönüşü) doğru anlarda devreye girmesi ve duran toplarda ön-arka direk koşularının senkronu öne çıkıyor.

İspanya maçına dair zihinsel çerçeve de belirlenmiş durumda. Montella, topu rakibe bıraktıkları sekanslarda “bekleyen” değil “pusuda olan” bir Türkiye istediğini, pas kanallarını kapatırken tek pasla kırılmayacak agresif bir orta blok kurulacağını ifade etti. Top kazanıldığı anlarda ilk pasın güvenli, ikinci pasın ise dikine ve niyet belirten bir pas olması gerektiğini; böylece rakip yarı sahada alan yakalayan koşularla net pozisyona daha hızlı girilebileceğini anlattı. Baskı altında kaleci ve stoperlerin pas açılarını çoğaltacak üçgen yerleşimler, riskli bölgeden çıkışta kilit unsur olarak öne çıkıyor.

Montella, Süper Lig’in seviye artışına ayrıca parantez açtı. Bu sezon lige yalnızca yaşça ilerlemiş yıldızların değil, genç ve yetenekli isimlerin de geldiğini, yatırımların Avrupa yolculuğuna katkı sunabileceğini söyledi. Türkiye temsilcilerinin Avrupa kupalarında ilerlemesini “milli gurur” başlığıyla tanımlayan teknik direktör, lige transfer olan üst düzey profillerin Süper Lig’in algısını dışarıda olumlu etkilediğini belirtti. Bu durumun, milli takım havuzunun rekabetini artıracağını ve oyuncuların yoğun maç ritmiyle üst seviyeye daha hızlı adapte olacağını dile getirdi.

“Adım adım” vurgusu, teknik-taktik kadar süreç yönetimini de kapsıyor. Montella, maçların mikro hedeflere bölündüğünü—ilk 15’te ritim ve psikoloji, devre kapanışında enerji yönetimi, 60-75 aralığında hamle pencereleri, son bölümde set savunması—söyleyerek, her bölüm için oyuncuların önceden çalışılmış senaryolara sahip olacağını aktardı. Penaltı, VAR, hakem yönetimi gibi oyunun çerçevesini belirleyen unsurların da profesyonelce ele alındığını; dikkat ve disiplinin kritik anlarda sonucu tayin edeceğini vurguladı.

Son olarak Montella, hedefe giden yolun sabır ve istikrar istediğini hatırlattı: “Doğrudan katılımı elde etmek istiyoruz. İlk maçı atlatıp, maç maç ilerlemek zorundayız. Biz, oyuncularımızı en iyi şekilde hazırlayarak performans göstermeliyiz; bunu çok istiyoruz ve bunun için her şeyi yapacağız.” A Milli Takım, Gürcistan ve Konya’daki İspanya randevularıyla başlayacak maratonda, teknik ekibin çizdiği bu plan doğrultusunda 24 yıllık Dünya Kupası özlemine son verme hedefiyle sahaya çıkacak.