Galatasaray’da kalede yeni bir dönem resmen başladı. 14 yıl boyunca sarı-kırmızılı formayı başarıyla koruyan Uruguaylı efsane Fernando Muslera, sezon başında kalesini milli filebekçi Uğurcan Çakır’a devretmişti. Bu süreç, yalnızca bir görev değişimi değil, aynı zamanda kulüp tarihinin en saygı dolu jenerasyon geçişlerinden biri oldu.
Muslera’nın, halefine olan desteği sahadaki performansla sınırlı kalmadı. Tecrübeli kaleci, Uğurcan’ın iyi performans sergilediği her maçtan sonra milli eldivene tebrik mesajları gönderiyor. Kulüp çevrelerine göre Muslera, “Bu forma artık sende, çok iyi gidiyorsun” şeklinde moral verici ifadeler kullanarak yeni kaleciye güven aşılıyor. Bu durum, takım içindeki dostluk atmosferini güçlendirirken Galatasaray camiasında da büyük takdir topladı.
Uğurcan Çakır ise hem disiplini hem profesyonel yaşam tarzıyla kısa sürede İstanbul hayatına uyum sağladı. Ailesiyle birlikte Trabzon’dan İstanbul’a taşınan milli kaleci, evine kişisel bir spor salonu kurdu. Ayrıca performansını en üst seviyede tutmak amacıyla özel bir antrenörle bireysel çalışmalarını sürdürüyor. Bu profesyonel yaklaşım, kulüp içinde örnek davranış olarak gösteriliyor.
Teknik direktör Okan Buruk ve kaleci antrenörleri Fadıl Koşutan ile Can Okuyucu’nun yakın takibi altında çalışan Uğurcan, Kemerburgaz tesislerinde sergilediği azmiyle de takdir topluyor. Antrenman temposundan oldukça memnun olan milli kaleci, bu süreçte Muslera’nın hem mentörlüğü hem de tecrübesinden yararlanıyor.
Sezona Trabzonspor formasıyla başlamasının ardından Galatasaray’a transfer olan Uğurcan, kısa sürede takımın savunma dengesine önemli katkı sağladı. Süper Lig’de bu sezon oynadığı 10 maçın 5’inde kalesini gole kapatmayı başaran milli eldiven, yalnızca 5 gol yiyerek Galatasaray’ı ligin en az gol yiyen takımı konumuna taşıdı.
Galatasaray yönetimi, Muslera’nın kalecilikteki bilgi birikimini akademi düzeyinde de genç oyuncularla paylaşması için ilerleyen dönemde görev alabileceğini değerlendiriyor. Kulüp içinde, iki kalecinin kurduğu saygı ve destek ilişkisi “futbolun en asil bayrak devirlerinden biri” olarak yorumlanıyor.





