ÖZEL HABER SENEM OK/ Isparta Şehit Cihangir Can Anaokulunda görev yapan okul öncesi öğretmeni Tuğba Özsoy, yıllardır sürdürdüğü taş boyama hobisini “Kayıp Uçurtmanın Peşinde” adlı kitaba dönüştürdü. Meslek hayatında 14 yılı geride bırakan ve 4 yıldır Isparta’da yaşayan Özsoy, taşlar üzerine birden fazla nesne çizerek hikâyeler oluşturuyor.
Hobisini öğrencileriyle de paylaşan Özsoy, okul öncesi dönemdeki çocukların yaratıcılığını geliştirmeyi amaçlıyor.Yıllardır hayalini kurduğu kitabını çıkararak yaşadığı mutluluğu KFK Ajans mikrofonlarına anlatan eğitimci Özsoy, taş boyamanın çocuklar üzerinde ki etkilerinden bahsederek “Taş boyamaya hobi olarak başladım. Sonrasında okula çocuklar için getirdiğimde, çocukların da yaratıcılıklarının çok geliştiğini fark ettim. Günümüz çocuklarının çok bireyselleştiğini, arkadaşlık kurma becerilerinin zayıfladığını gördüğümde, arkadaşlık üzerine bir kitap yazmak istedim. Zaten bütün öğretmenlerin bir hayali vardır: Kendine ait bir kitabının olması. Taş boyama ise benim için çok özel bir yere sahip. Çok severek yaptığım bir alan. Bununla ilgili olarak geçen sene ve bu sene de birçok proje yapıyorum” dedi.
Özsoy, taş boyamanın hem sanatsal bir ifade biçimi hem de çocuklar için eğitici bir araç olduğunu belirterek, “Kayıp Uçurtmanın Peşinde” kitabının bu sürecin bir ürünü olduğunu ifade etti. Eğitimci Özsoy konuşmasının devamında “Hikâye taşlarını kendim çizip oluşturdum. Sonrasında sınıfa getirdiğimde, çocuklarla birlikte bu hikâyede taşlara isim vermelerini istedim. Öncelikle “Bu hangi hayvan?” diye sordum. “Sizin bir aslanınız olsaydı, bir uğur böceğiniz olsaydı, ismini ne koyardınız?” gibi sorular yönelttim. Bu şekilde çocuklarla birlikte bir beyin fırtınası yaparak, kendi kafamızda isimler ürettik. Daha sonra farklı çocukların söylediği isimleri birleştirerek yeni şeyler oluşturmaya çalıştık. Aslında bu, farkındalık oluşturmak için yaptığım bir etkinlikti” ifadelerini kullandı.
Hikaye kitabının bir çok temasının olduğunu söyleyen Tuğba Özsoy, bir çok çocuğa faydalı olabilmenin gururunu yaşadığını kaydetti.
“Çocuklarda gördüğümüz bireyselleşme, arkadaşlık kuramama ya da ortak bir amaca hizmet edememe duygusu… Günümüz çocuklarında bunu çok yoğun bir şekilde gözlemliyoruz. Bu nedenle kitabın ana teması arkadaşlık, dostluk ve birlikte bir işi başarma üzerine kurulu. Alt tema olarak ise çevre bilincine, çevredeki atıklara değindim; bu konuyu da hikâyenin içine yerleştirdim. İlk kitabı elime aldığımda ise tabii ki çok heyecanlandım. Çünkü bu benim hayalimdi ve hayalimin ellerimde olması beni hem çok heyecanlandırdı hem de duygulandırdı. Birçok çocuğun bu kitabı okuyup ondan faydalanabileceğini düşünmek gerçekten çok anlamlıydı. Dilerim, nesiller boyu aktarılabilecek bir kitap olur.”
Kitabını öğrencilerinin karşısına çıkardığı anda yaşadıkları heyecanı aktaran Özsoy, “Onlara kitabı ilk gösterdiğimde, “Bu kitap kimin? Acaba kim yazmış olabilir?” diye sordum. Hiçbirinin fikri yoktu, sadece baktılar. Ancak içindeki fotoğrafımı gördüklerinde, hepsinin heyecandan gözleri büyüdü. Eve gittiklerinde de velilerimizden, “Öğretmenimizin kitabı varmış, kitap yazmış!” gibi cümleler duydum. Kitapta genel olarak vermek istediğim mesaj ise kişinin hayallerinin peşinden gitmesi gerektiği. Ben kendi hayalimi gerçekleştirdim; hayali olan herkesin de hayallerine ulaşmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
