ÖZEL HABER MUHABİR SÜLEYMAN KEPEKCİ/ Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilerek Resmî Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren kanun değişikliğiyle birlikte, organ bağışı süreci köklü bir dönüşüm geçiriyor. Artık vatandaşlar, güvenli kimlik doğrulama yöntemleri kullanarak e-Devlet Kapısı veya Sağlık Bakanlığı bilişim sistemleri üzerinden organ bağışı beyanında bulunabilecek. Bunun yanında resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamış ise bu beyanlar, hukuken bağlayıcı olacak.
Yapılan yeni değişikliğe ilişkin KFK Ajan mikrofonlarına açıklamalarda bulunan Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Sorumlu Hekimi Doç. Dr. İsa Sözen, düzenlemeyi şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu değişiklik, ülkemizde organ bağışını artıracak tarihi bir adımdır. En büyük sorunlarımızdan biri, kişinin bağış iradesi olmasına rağmen ailelerin onay vermemesi nedeniyle nakil yapılamamasıydı. Artık bağışçının kararı esastır. Bu hem etik hem hukuki açıdan büyük bir ilerlemedir” dedi. Türkiye’de organ bağışı konusunun giderek önem kazandığını vurgulayan Sözen, hem rakamlarla tabloyu ortaya koydu hem de yeni yasal düzenlemelerin detaylarını paylaştı.
Türkiye’de her yıl binlerce hastanın nakil sırası beklediğini söyleyen Sözen, durumun ciddiyetine dikkat çekti. “Ülkemizde 35 bin civarında organ bekleyen hasta var. Bunun yanında 100 binin üzerinde diyaliz hastası da olası nakil adayı konumunda. Bu tablo, ülke olarak ne kadar büyük bir organ bağışı ihtiyacımız olduğunu gösteriyor” dedi.
Organ bağışının yalnızca bir kişinin hayatını kurtarmak anlamına gelmediğini ifade eden Sözen, “Bu aynı zamanda bir aileyi, bir ocağı ayakta tutmaktır. Çocuğu için çırpınan bir anneyi, anne babası için mücadele eden bir evladı yeniden hayata bağlamaktır” sözleriyle bağışın insani boyutunu anlattı.
“Bu düzenleme hem bağışı kolaylaştıracak hem de toplumda teşvik edici bir rol oynayacak”
Sözen, son dönemde yürürlüğe giren yasal düzenlemelerle organ bağışında büyük kolaylık sağlandığını açıkladı. Artık vatandaşların E-Devlet üzerinden yalnızca birkaç dakikalık işlemle bağışçı olabileceğini belirten Sözen, şu bilgileri verdi:
“E-Devlet sistemine girip ‘organ ve doku nakli bağışı’ kısmındaki formu doldurmanız yeterli. 1-2 dakikada tamamlanan bu işlemle resmi olarak bağışçı olabiliyorsunuz. Bunun için herhangi bir kuruma gitmeye gerek kalmadı. Bu düzenleme bağışı hem kolaylaştıracak hem de toplumda teşvik edici bir rol oynayacak.”
Türkiye’de organ bağışında yaşanan en büyük sıkıntılardan birinin ölüm sonrası yaşanan tereddütler olduğunu belirten Sözen, yeni düzenlemenin bu sorunu ortadan kaldırdığını söyledi:
“Bizim toplumumuzda insanlar yaşarken bağışa yatkın ama ölüm gerçekleştiğinde yakınları o atmosferin etkisiyle sıcak bakmayabiliyor. Yeni düzenleme ile birlikte kişinin yaşarken E-Devlet üzerinden yaptığı bağış beyanı artık kesin kabul edilecek. Öldükten sonra yakınlarının bu karara müdahale etme hakkı olmayacak.”
Organ bağışının tamamen karşılıksız bir fedakârlık olduğunu vurgulayan Sözen, yapılan yeni düzenlemelerle bağışçılara bir anlamda ödül niteliğinde bir hak tanındığını aktardı:
“Organ bağışında bulunan kişilerin birinci ve beşinci derece yakınları, eğer bir gün nakil ihtiyacı doğarsa acil vakalardan sonra öncelikli sıraya alınacak. Bu çok önemli bir düzenleme. Kişi bağışıyla birçok insana umut olurken, kendi ailesine de bir güvence sağlamış oluyor.”
Organ bağışının toplumsal sorumluluk olduğuna dikkat çeken Sözen, herkesin bir gün nakil ihtiyacıyla karşı karşıya kalabileceğini söyledi. “Organ bağışı sadece bir kişiye değil, topluma umut verir. Bir gün hepimiz organ nakline ihtiyaç duyabiliriz. Bu yüzden bağış bilincinin yaygınlaşması gerekiyor” dedi.
Sözen, sözlerini “Bu yasa ile birlikte canlı donör başarımızın yanı sıra, vefat sonrası bağış oranlarının da yükseleceğine inanıyoruz. Bu hem ülkemiz için hem de hastalarımız için çok değerli bir adım” diyerek tamamladı.