Türkiye’de son yıllarda popülerleşen “oto ekspertiz” — yani ikinci el araç alım-satımında yapılan bağımsız araç muayenesi — dünyanın birçok yerinde benzer amaçlarla uygulanıyor. Ancak uygulama biçimi ülkeye göre değişiyor: bazı ülkelerde devlet tarafından zorunlu periyodik denetimler var; bazılarında ise alıcıyı korumaya yönelik özel/ücretli ön alım (pre-purchase) ekspertiz hizmetleri yaygın.

Ne demek “oto ekspertiz”?

Oto ekspertiz, araçta mekanik, gövde, elektronik ve kaza/hasar izi gibi noktaların uzman teknisyenlerce incelenip bir durum raporu (ekspertiz raporu) verilmesi anlamına geliyor. Türkiye’de bu raporlar genellikle alıcı-satıcı güveni sağlamak, gizli arızaları ortaya çıkarmak ve pazarlık/vergi işlemlerinde referans oluşturmak için kullanılıyor.

Dünyada benzer uygulamalar — iki ana grup

1) Devletin zorunlu tuttuğu periyodik muayeneler

Birçok ülkede trafik güvenliği ve emisyon kontrolü amacıyla devlet tarafından düzenlenen periyodik teknik muayeneler uygulanıyor. Örneğin Birleşik Krallık’ta MOT testi yıllık olarak yapılıyor ve aracın yol güvenliği ile emisyonlarını kontrol ediyor; Almanya’da ise “Hauptuntersuchung” (TÜV) benzeri, genelde 1–2 yılda bir yapılan sıkı kontroller bulunuyor. Bu testler taşıtın trafiğe çıkma şartlarını hukuki olarak belirliyor.

2) Özel/bağımsız ön-alım (pre-purchase) ekspertizleri

ABD başta olmak üzere pek çok piyasada ikinci el alıcısı, aracın gerçek durumunu öğrenmek için ücretli, bağımsız ön-alım denetimleri tercih ediyor. Bu hizmetler bağımsız servisler, ekspertiz firmaları veya ekspertiz ağları aracılığıyla yapılır; raporlar detaylı mekanik testler, yol testleri ve bazen dijital araç geçmişi (Carfax gibi) ile desteklenir.

Uluslararası şirketler ve ölçek

Almanya merkezli DEKRA, TÜV grupları ve benzeri kuruluşlar hem devlet düzenlemeleri kapsamında hem de özel piyasa için uzmanlık/ekspertiz hizmetleri sunuyor. DEKRA gibi oyuncular dünya çapında onlarca ülkede milyonlarca araç muayenesi gerçekleştiriyor ve ticari ölçekte ekspertiz raporları üretiyor.

Türkiye ile farklar — özet

  • Zorunluluk vs. gönüllülük: Birçok Avrupa ülkesinde periyodik teknik muayene (TÜV/MOT vb.) yasal zorunluyken, Türkiye’de “oto ekspertiz” genelde alıcı/satıcı tercihiyle yapılan özel bir hizmet (ayrı olarak zorunlu devlet muayenesi de bulunur).

  • Rapor içeriği ve standardizasyon: Devlet muayeneleri belirlenmiş standartlara göre “geçti/kaldi” verirken; özel ekspertiz raporları daha kapsamlı yorum, puanlama ve fotoğraflı belge sunabiliyor — firma ve paketlere göre değişir.

  • Küresel oyuncuların rolü: DEKRA, TÜV SÜD gibi uluslararası kuruluşlar pazarda kurumsal güven sağlarken; yerel küçük ekspertiz atölyeleri hala yoğun talep görüyor.

Alıcıya pratik öneriler

  • İkinci el araç alıyorsanız hem araç geçmiş raporu (Carfax/Benzeri) hem de bağımsız bir ekspertiz/ön-alım denetimi yaptırmak güveninizi artırır.

  • Eğer ülkenizde devletin periyodik muayenesi varsa (ör. MOT, TÜV), bunun süresini ve içeriğini kontrol edin — bazen rapor “geçti” olsa bile ön-alım ekspertizi farklı sorunları yakalayabilir.

Oto ekspertiz” kavramı Türkiye’ye özgü bir marka/terim gibi görünse de, özünde küresel bir uygulamanın yerel biçimi: dünyanın birçok ülkesinde ya devlet tarafından düzenlenen zorunlu muayeneler ya da piyasada alıcıyı koruyan özel ekspertiz hizmetleri mevcut. Kurumsal ağlar (DEKRA, TÜV vb.) bu alanda uluslararası hizmet sunuyor; dolayısıyla Türkiye’de gördüğünüz ekspertiz raporlarının muadili başka ülkelerde de farklı biçimlerde bulunuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ