Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “kol kırılsın yen içinde kalsın” sözlerine sert tepki gösterdi. Özel, iktidarın dış politika ve içerideki tutumunu eleştirirken, Gazze’deki insani krize, Türkiye’nin dış ilişkilerine ve yargı süreçlerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Özel’in konuşmasından öne çıkan bölümler (konuşma metnine dokunulmadan aktarılmıştır):

  • “Mısır'da bir ateşkes mütabaatı imzalandı. Biz ilk baştan beri bu sürece şöyle yaklaşıyoruz; bu adil bir barış değil. Ama kötü bir barış, süren bir savaştan iyidir. 67 bin Filistinli ölmüş, yarısı kadın ve çocuk.”

  • “Ölümler durdurulamıyordu ve Trump'ın hayalleri ortadaydı. Kan akmamasına, ekmek kuyruklarının taranmamasına bir umut varsa bütün dünya 'peki' dedi. Beklentimiz katliamların tamamen durması, insani yardım ve sağlık hizmetlerinin tam olarak sağlanması, bağımsız bir Filistin devletinin tanınması ve Gazze'nin Filistin toprağı olarak muhafaza edilmesi.”

  • “Bunun dışında bir şey istemek Filistin davasını terk etmek, Filistin'i yalnızlaştırmak ve İsrail'in kayığına binmektir. İki yıldır kararlı bir şekilde savunduğumuz bu meselede AKP iktidarının ikircikli tutumunu her seferinde eleştirdik. Gazze'nin işgalden kurtarılıp Trump'ın ilhakına açma hevesini de uyanık ve temkinli bir şekilde yaklaşıyoruz.”

  • “Dün Mısır'da Trump'ın şımarık ve alaycı şovunu bütün dünya ibretle izledi. Trump bu şovdan saatler önce İsrail Parlomentosunda bir konuşma yaptı. Netanyahu'ya 'sen bir savaş kahramanısın' dedi.”

  • “'Ona kullanması için en iyi silahlarımızı verdik, o da iyi bir iş çıkardı' dedi. Bütün salondan alkış aldılar. 67 bin katillerini alkışladılar. Trump da onları ayakta alkışladı. Sumud filosuna saldıranları ayakta alkışladılar ve Trump döndü dedi ki; 'sevinebilirsin, savaşı sen kazandın'. Sonra oradan Mısır'a geçti. Doğru yaptığında AKP'ye söyledik, yanlışlarında eleştirdik.”

  • “Ama hiç dünkü kadar utanmamıştım, midem bulanmamıştı. İsrail Parlamentosu'ndaki o şov yetmezmiş gibi bir de güya Netanyahu da gelecekmiş de Erdoğan karşı çıkmış. Ya Netanyahu nereye geliyor? Eli kanlı adam, katliamların failini Lahey'de yargılamamız gerekirken, 67 bin kişinin kanının hesabını sormamız gerekirken neredeyse bir araya geleceklermiş de karşı çıkılmış.”

“SADECE YALAKALIK VAR”

  • “En büyük utancım şu; dün iki yerde sevinç vardı. Birisi İsrail Parlamentosunda, ikincisi AK Parti'nin yandaş basınında. Buradan dün yaşananları bir başarı, bir zafer anlatıyorlar. Ne Erdoğan kazandı?”

  • “Erdoğan yıllarca Trump'a sustu, Trump Netanyahu'yu övdü, ekmek kuyruğunda kadınlar tarandı gık demediniz. Ne zaman ki oradaki bölüşüm meselesinde anlaştılar, 150 ülke Filistin'i tanımışken kendilerince manevra yaptılar.”

  • “Bizim yandaş basın utanmadan sıkılmadan, İsrail Parlamentosu'ndaki o havayı görmeden bunun Erdoğan'a acaba yurt içindeki siyasette bir faydası olur mu diye bir başarı gibi göstermeye çalışıyorlar.”

  • “Buradan hepinizin gözünün içine baka baka söylüyorum; biz yas eviyiz, 67 bin tane cenaze var orada siz İsrail'in düğün evinin tefçisi gibi davranıyorsunuz. Yazıklar olsun hepinize. İsrail'in davuluyla zurnasıyla halaya duran yandaş basına diyorum ki; sizde ne yerlilik var ne millilik var şu kadar vicdan yok sadece yalakalık var.”

  • “İmzalanan şey barış anlaşması değil ateşkes mutabakatı. Erdoğan'ın imzasıyla poz verdiği ise bir niyet beyanı. İçinde Filistin devleti yok, Gazze'nin Filistin toprağı olduğu yok. Filistin'in Filistinliler tarafından yönetilmesine ilişkin irade yok.”

“KURUCU ÖNDER” TEPKİSİ
Özel, MHP ve iktidar çevrelerinin geçmişte terörist ilan ettiği kişilere bugün “kurucu önder” dediğini vurgulayarak sert tepki gösterdi:

  • “Türkiye’nin 6,5 milyon oy almış bir siyasi partisiyle Meclis’te merhabalaşıyoruz diye bizi terörist ilan ediyordunuz. Bugün geldiğimiz noktada yıllarca ‘bebek katili’ dediğiniz kişiye ‘kurucu önder’ diyorsunuz. Bunların hepsi milletin gözünün önünde oluyor.”

Ekonomik ve adalet vurgusu
Özel konuşmasında ekonomik sıkıntılara da dikkat çekti; kredi borçları ve icra dosyalarındaki artışa işaret ederek vatandaşın ekonomik durumunu “her 10 kişiden üçünün icraya düştüğü” bir tabloyla tarif etti. Ayrıca adalet süreçlerine ilişkin takiplerinin devam edeceğini vurguladı:

  • “Soma davasını her bir davasını ilk günden son ana kadar nasıl takip ettiysek Amasra'yı nasıl takip ettiysek toplumdaki toplumsal yara toplum vicdanında yara açan ve adaletin tecelli ettiğine toplumun vicdanının ikna olmadığı tüm davaları tüm süreçleriyle takip etmeye devam ediyoruz.”

  • “Gün gelecek o gün bu grup burada olmayacak. Daha büyük olan bir salon var. Orada olacağız. Ama o gün çıkacağım. O günkü grup toplantımızda partinin genel başkanı olarak hepinizin gözünün içine baka baka ve o localarda birilerini getirilip de alkışlattırılan, slogan attırılan birileri değil Soma aileleri, Amasra aileleri, Ermenek aileleri, Çorlu aileleri, Lokumcu'nun ailesi, Gezi'de katledilen kardeşlerimizin aileleri, Berkin Elvan'ın annesine diyeceğiz ki bu davaların hepsini tekrar açıyoruz. Bir daha yargılanacaklar.”

Bahçeli ve iktidar ortaklarına yönelik sert ifadeler
Özel, konuşmasında MHP lideri ve iktidar çevrelerinin muhalefete yönelik söylemlerini hedef aldı; Bahçeli’nin “kol kırılsın” ifadesine şu şekilde tepki gösterdi:

  • “İnsan gerçekten duyduğuna, gördüğüne inanamıyor. Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan; kırılan kol bizim, kırılan kalp bizim, saldırılan haysiyet bizim, aşağılananlar bizim arkadaşlarımız, aileleriyle tehdit edilenler bizim arkadaşlarımız ama diyorsunuz ki ‘Sizin kol kırılsın, bizim yenin içinde kalsın.’ Bu memlekette kol kırık, cep delik, cepken delik, insanlar yoksul, adalet sakat ama kendi düzeniniz sürsün istiyorsunuz. Sayın Bahçeli, 'Kızılcık şerbetini Tayyip Erdoğan’ın etrafı içsin, biz kan kusalım ama kızılcık şerbeti içelim' diyorsunuz. Kusura bakmayın, hiçbir yerde o yoğurdun bolluğu kalmamıştır. CHP milletiyle birlikte ayaktadır, hakkını aramaktadır, sonuna kadar da arayacaktır.”

Özel, konuşmasını muhalefetin iç ve dış politikadaki tutarlılığını, demokrasi ve adalet vurgusunu yineleyerek sonlandırdı:

  • “Ne bir kelime eksik konuşacağız ne bir adım geri atacağız ne bir santim eğileceğiz. Biz içeride de dışarıda da Türkiye’nin menfaatlerini savunmaya devam ederiz büyük bir özgüvenle.”

Muhabir: Harun Yücetaş