Yalvaç Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Berire Yavuz, “11 Ekim Dünya Palyatif Bakım Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, palyatif bakımın önemine dikkati çekerek vatandaşların bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirtti.

Birçok Kişi Hâlâ Bilmiyor Palyatif Bakım Hayata Umut Oluyor (1)

Dr. Yavuz, her yıl ekim ayının ikinci cumartesi gününün “Dünya Palyatif Bakım Günü” olarak kutlandığını hatırlatarak, “Palyatif bakım, hastalıkların yalnızca bedensel değil, ruhsal, sosyal ve manevi yönleriyle de insanı etkilediğini kabul eden bütüncül bir yaklaşımdır. Bu gün, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarını görünür kılmak ve toplumda farkındalık oluşturmak için bir fırsattır.” dedi.


“Amaç, yaşam kalitesini artırmak”

Palyatif bakımın, tedavisi mümkün olmayan veya yaşamı tehdit eden kronik hastalıklarda yalnızca tıbbi yönüyle değil, acı, kaygı ve belirsizlikle baş etme süreciyle de ilgilendiğini ifade eden Yavuz, “Bu bakım türü, hastanın yaşam süresini değil, yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Genellikle yaşamın son döneminde akla gelse de hastalığın erken evrelerinde başlatılması, hem hasta hem de ailesi için sürecin daha sağlıklı geçmesini sağlar.” diye konuştu.


“Kronik hastalıkların artışı palyatif bakımı gerekli kılıyor”

Dünya genelinde nüfusun yaşlanması ve kronik hastalıkların artmasının palyatif bakımı daha önemli hale getirdiğini vurgulayan Yavuz, şunları kaydetti:

“Kanser, kalp ve akciğer hastalıkları, böbrek yetmezliği, demans gibi hastalıklar yalnızca bedeni değil, bireyin tüm yaşamını etkiler. Bu süreçte ağrı, nefes darlığı, uykusuzluk, yorgunluk, endişe gibi belirtiler yaşam kalitesini düşürür. Palyatif bakımın amacı, hastanın semptomlarını hafifletmenin yanı sıra hastanın, ailesinin ve bakım verenlerin fiziksel, psikolojik ve sosyal gereksinimlerini bir bütün olarak ele almaktır.”


“Ailelere de destek sağlanıyor”

Yavuz, palyatif bakımın yalnızca hastalara değil, yakınlarına da destek sunduğunu belirterek, “Sevdiklerinin acısına tanık olmak ve belirsizlikle yaşamak aile bireyleri için de zordur. Palyatif bakım ekipleri, ailelere rehberlik ederek bu süreci daha sağlıklı atlatmalarına yardımcı olur.” dedi.


“Ekip çalışmasıyla yürütülüyor”

Türkiye’de son yıllarda palyatif bakım merkezlerinin sayısında önemli artış yaşandığını dile getiren Yavuz, “Artık birçok hastanede palyatif bakım üniteleri bulunuyor. Bu hizmetler yalnızca terminal dönem hastalarına değil, ağrı, beslenme güçlüğü veya nefes darlığı yaşayan kronik hastalara da sunuluyor.” bilgisini paylaştı.

Palyatif bakımın ekip çalışmasına dayandığını vurgulayan Yavuz, “Bu ekipte hekimler, hemşireler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, diyetisyenler, fizyoterapistler ve gönüllüler yer alır. Amaç sadece tıbbi tedavi değil, hastanın insan olarak duygularını anlamak ve yaşamını daha anlamlı kılmaktır.” ifadesini kullandı.

Dr. Yavuz, palyatif bakımın hastaların semptom kontrolü, fonksiyonel kapasitenin korunması ve sosyal desteğin sürdürülmesi yoluyla yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Merkezi