Balıkesir’in Sındırgı ilçesi son dönemde sık sık sarsılıyor. Peki neden? Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümsoy, bölgedeki hareketliliğin ardındaki jeolojik gerçeği açıkladı.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesi bir kez daha depremle sarsıldı. 4.9 büyüklüğündeki sarsıntının ardından çok sayıda artçı deprem kaydedildi. Halk tedirgin, uzmanlar ise dikkatli olunması konusunda uyarıyor.
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümsoy, yaptığı açıklamada Sındırgı bölgesinde yaşanan bu sık sarsıntıların nedeninin bölgenin jeolojik yapısından kaynaklandığını belirtti.
Üşümsoy, “Sındırgı, Simav Dağı ve Menderes Masifi arasındaki bir kırık sisteminin tam üzerinde yer alıyor. Bölge, birbirine paralel çok sayıda fay hattından oluşuyor. Bu nedenle büyük bir deprem olduktan sonra bile, bu yan faylar üzerinde artçılar ve küçük yırtılmalar devam ediyor.” dedi.
“Dağ yükseliyor, ova çöküyor”
Profesör Üşümsoy, bölgenin dinamik yapısını şöyle özetledi:
“Simav Dağı her büyük depremle birlikte milimetre milimetre yükseliyor. Önündeki Sındırgı Ovası ise çöküyor. Yani yer kabuğu adeta nefes alıyor. Her yükselmede, her çökmede yeni bir enerji açığa çıkıyor. Bu da sürekli küçük ve orta büyüklükte depremler olarak karşımıza çıkıyor.”
“Artçılar değil, sistematik hareket”
Üşümsoy’a göre Sındırgı’daki depremler “artçı” değil, yeni fay kollarının devreye girmesiyle oluşan sistematik sarsıntılar.
“İlk deprem bir fay hattında kırılmayı başlatıyor, ardından yan faylarda zincirleme bir tepki oluşuyor. Bu yüzden sarsıntılar bitmiyor gibi görünüyor. Aslında bu, sistemin enerjisini kademeli olarak boşaltması anlamına geliyor.”
“6,5 büyüklüğüne kadar potansiyel var”
Bölgenin 6,5 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirten Üşümsoy, bu tür hareketliliğin özellikle Simav-Sındırgı hattında yoğunlaştığını söyledi.
Ancak bu durumun “büyük bir yıkıcı deprem” anlamına gelmediğini de ekledi:
“Veriler, enerjinin çoğunlukla küçük kırıklarla dağıldığını gösteriyor. Bu, büyük bir depremin riskini azaltabilir ama bölge yine de dikkatli olmalı.”
