UEFA Avrupa Ligi'nin heyecan dolu 5. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe ile zorlu bir deplasman maçına çıkan ve sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrılan Ferencvaros takımının teknik direktörü Robbie Keane, karşılaşmanın hemen ardından düzenlenen basın toplantısında medya mensuplarının sorularını içtenlikle yanıtladı. Kadıköy'de tribünlerin oluşturduğu o yoğun ve etkileyici taraftar baskısı altında galibiyet elde etmenin ne kadar güç ve zorlu bir görev olduğuna özellikle dikkat çeken deneyimli çalıştırıcı, teknik direktörlük kariyeri boyunca sahaya hiçbir zaman sadece bir puanı hedefleyerek veya beraberlik için çıkmadığını, bu defansif düşünce yapısının kendi futbol karakterine ve oyun anlayışına tamamen ters düştüğünü açık bir dille ifade etti. Müsabakanın özellikle ilk yarısında yakaladıkları ancak sonuca dönüştüremedikleri net gol pozisyonlarını hatırlatan Keane, bu denli zorlu deplasman koşullarına ve atmosferine rağmen oyuncularının sahada 90 dakika boyunca ortaya koyduğu dirençli performanstan ve mücadeleden dolayı duyduğu büyük memnuniyeti dile getirdi.
Gelecekte bir gün Fenerbahçe'de teknik direktör olarak görev yapıp yapmak istemediği yönünde kendisine yöneltilen soruya da samimiyetle cevap veren İrlandalı teknik adam, öncelikle iki kulüp arasında mevcut olan devasa ekonomik bütçe farkına işaret ederek gerçekçi bir değerlendirmede bulundu. Kişisel olarak baskı altında çalışmaktan her zaman büyük keyif aldığını ve yaptığı işi çok sevdiğini belirten Keane, stadyumda yaratılan o muazzam atmosferin sahadaki bazı oyuncuları için zaman zaman ürkütücü gelmiş olabileceği ihtimalini kabul etse de, Fenerbahçe taraftarlarının şahsına karşı gösterdiği kibar yaklaşımdan ve fotoğraf çektirme isteklerinden oldukça etkilendiğini söyledi. Şu an bulunduğu konumdan ve kulübündeki görevinden son derece mutlu olduğunu belirten başarılı hoca, takımının taktiksel disiplin açısından sahada çok iyi bir iş çıkardığını ve özellikle orta sahada sakinliğini koruyarak kritik bir rol üstlenen Nabi'nin sergilediği performansın ayrıca övgüye değer olduğunu sözlerine ekledi.





