Sıradan bir pamuk tişört üretmek için yaklaşık 2.000 ila 2.700 litre su harcanıyor. Bu miktar, 70 uzun duşa denk geliyor. Her yıl 100 milyardan fazla tekstil ürünü satıldığını düşünürsek, bu rakamın gezegen için ne kadar büyük bir yük oluşturduğunu anlamak zor değil.
Ellen MacArthur Vakfı’na göre, tekstil endüstrisi yılda 93 milyar metreküp su tüketiyor. Bu da dünya genelindeki içme suyu kaynaklarının yaklaşık %4’üne denk geliyor. Başka bir deyişle, her yıl 37 milyon Olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar su sadece kıyafet üretimi için kullanılıyor.
🌾 Pamuk Tarlasından Fabrikaya: Su Her Aşamada
Pamuk, tekstil dünyasının en temel hammaddelerinden biri. Ancak pamuk üretimi, yoğun su tüketimi gerektiriyor.
Bir kilo pamuk üretmek için yaklaşık 10.000 litre tatlı su gerekiyor. Tarlalardaki doğal yağışlar bu ihtiyacı karşılamaya yetmediği için, üreticiler genellikle nehirlerden, göllerden ve yeraltı sularından destek alıyor.
İklim değişikliği bu tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor. Artan sıcaklıklar nedeniyle pamuk tarlaları 2030 yılına kadar %50 daha fazla suya ihtiyaç duyacak. Ancak tatlı su kaynakları hızla azalıyor.
🧵 Boyama ve Yıkama: Fabrikalardaki Su Tüketimi
Tekstil fabrikalarında en çok su tüketilen aşama, boyama ve ağartma işlemleri.
Bir kilo kumaşı boyamak için 100 ila 150 litre su gerekiyor. Özellikle denim (kot) üretiminde bu miktar çok daha yüksek. Her yıl üretilen 2,3 milyar kot pantolon, tonlarca temiz suyun kullanımını beraberinde getiriyor.
Ayrıca üretim sonrası bakım süreçleri –yani çamaşır yıkama alışkanlıkları– su tüketimini artırıyor. Sadece Fransa’da, haneler giysilerini yıkamak için yılda yaklaşık 14.000 litre su harcıyor. Bu da ülke genelindeki evsel su kullanımının %12’sine denk geliyor.
☣️ Kirliliğin Görünmeyen Yüzü
Su sadece tüketilmiyor, aynı zamanda kirletiliyor.
Fransız Çevre ve Enerji Yönetim Ajansı (ADEME) verilerine göre, tekstil sektörü küresel su kirliliğinin %20’sinden sorumlu.
Pamuk üretiminde kullanılan böcek ilaçları ve gübreler yeraltı sularını kirletiyor. Boyama işlemlerinde kullanılan ağır metaller ve klor ise suda çözünmeden kalıyor ve canlılara zarar veriyor.
Ayrıca, sentetik kumaşlardan yapılan giysiler (örneğin polyester, naylon, akrilik) her yıkandığında mikroplastik parçacıkları suya karıştırıyor. Arıtma tesisleri bu parçacıkları filtreleyemiyor ve yılda 240.000 ton mikroplastik okyanuslara karışıyor.
💧 “Mavi Altın”ın Kıymetini Bilmek
Tekstil sektörü, buğday ve pirinç üretiminden sonra dünyanın en çok su tüketen üçüncü endüstrisi.
Ancak bu tablo değişebilir. Sürdürülebilir moda anlayışı, geri dönüştürülmüş kumaşlar, organik pamuk üretimi ve su tasarruflu boyama teknikleri bu büyük soruna çözüm getirebilir.
Her yeni kıyafetin, gezegenin tatlı su kaynaklarından bir parça aldığını unutmamak gerekiyor.