Süper Lig temsilcisi Samsunspor, FIFA’nın iki dönemlik transfer yasağının bu yaz sona ermesiyle birlikte kadro planlamasında agresif ve belirgin bir rotaya girdi. Kırmızı-beyazlılar dış transferde tercihlerini tamamen yabancı profillerden yana kullanarak on oyuncuyla sözleşme imzaladı ve yabancı sayısını 16’ya yükseltti. Kulübün yeni sezon hedefleri doğrultusunda yapılan bu hamle, hem mevcut rekabet seviyesini artırmayı hem de oyun kalitesini çeşitlendirmeyi amaçlıyor.
Dış transferde imza atan isimler Albert Posiadala, Antony Musaba, Antoine Makoumbou, Ebrima Ceesay, Efosu Omorowa, Leroy Atoen, Joe Mendes, Logi Tomasson, Toni Borevkovic ve Afonso Sousa oldu. Bu tabloda gençleştirme ve potansiyel değer yaratma stratejileri de göze çarpıyor. Kısa vadeli kadro mühendisliğinde dengeyi korumak adına Efosu Omorowa kiralık olarak başka bir takıma yönlendirilirken, Ebrima Ceesay ile Leroy Atoen akademi yapılanmasına dahil edildi. Böylece A takım listesindeki yoğunluk yönetilirken, kulübün orta-uzun vadeli yatırım hattı da canlı tutuldu.
Yabancı kontenjanı açısından bakıldığında Samsunspor, bu sezon uygulanacak 12+2 kuralı kapsamında kotasını doldurmuş durumda. Mevcut kadroda yer alan Arbnor Muja, Carlo Holse, Olivier Ntcham, Lubo Satka, Marius Mouandilmadji, Nany Dimata ve Rick van Drongelen gibi isimlere yeni transferlerin eklenmesiyle birlikte, teknik ekibin elinde farklı maç senaryolarına uyarlanabilecek geniş bir oyuncu havuzu oluştu. Bu genişlik, özellikle yoğun fikstür dönemlerinde rotasyonu rasyonel biçimde kullanma, sakatlık ve kart risklerini dağıtma ve anlık form dalgalanmalarında çözüm üretme olanağı sunuyor.
Kulüp, iç transferde de istikrarı önceleyen bir çizgi izledi. Zeki Yavru, Soner Gönül, Soner Aydoğdu, Rick van Drongelen, Okan Kocuk, Marius Mouandilmadji, Emre Kılınç ve Celil Yüksel’in sözleşmelerinin uzatılması; saha içi kimyanın korunması ve soyunma odası liderliğinin sürmesi adına kritik birer adım olarak kayda geçti. İç ve dış transferin aynı pencerede birlikte yürütülmesi, Samsunspor’un “omurga + çevre parçalar” dengesini kurma niyetini de doğruluyor: Omurga oyuncularla süreklilik, çevresinde ise farklı profillerle oyun zenginliği.
Yeni transferlerin kadro değerine etkisi belirgin: Holse, Dimata, Marius ve Drongelen gibi isimlerin yanına Sousa, Borevkovic, Makoumbou ve Mendes’in eklenmesiyle kırmızı-beyazlıların güncel piyasa değerinin yaklaşık 50 milyon euro seviyesine çıktığı, bu veri itibarıyla ligin Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir’in ardından en değerli altıncı kadrosu konumuna yükseldiği ifade ediliyor. Finansal anlamda piyasa değerinin artışı, kulüp için hem pazarlama ve sponsorluk alanlarında cazibenin güçlenmesi hem de ileride doğabilecek satış gelirleri bakımından kaldıraç etkisi yaratabilir.
Yabancı kontenjanının dolması, kısa vadede stratejik tercihlerin yerli oyuncular üzerine çevrilmesini zorunlu kılıyor. Bu noktada iki hat öne çıkıyor: Birincisi, süreklilik ve aidiyet duygusunu güçlendiren yerli omurganın korunması; ikincisi, belirli mevkilerde rekabeti canlı tutacak, rol tanımı net yerli takviyelerle oyun içi esneklik kazanılması. 12+2 kuralı çerçevesinde maç günü listesi ve yabancı tescil planlaması, teknik ekibin haftalık karar setlerinin en kritik bileşenlerinden biri olacak. Her maç spesifikinde, rakibin oyun karakterine göre yabancı-yerli dağılımı yeniden kurgulanacak; bu da antrenman mikro döngülerinde farklı dizilişlerin prova edilmesini gerektirecek.
Samsunspor’un yeni transfer profilleri, sahadaki oyun dilinin çeşitleneceğine dair ipuçları veriyor. Makoumbou’nun merkezde oyun kurulumuna katkı sağlayan profili, Sousa’nın pas kalitesi ve şut tehdidi, Borevkovic’in savunma liderliği, Mendes ve Tomasson’un kenar-bek çizgisinde atletizm ve tempo üretmeleri; takımın hem set oyununda hem de geçiş anlarında farklı çözümler üretebilmesini mümkün kılacak. Musaba’nın bire bir tehdit ve derin koşu kabiliyeti, top rakipteyken önde başlatılan baskının kazanca dönüşmesinde ayrı bir kaldıraç olabilir. Bu oyuncu tiplerinin yanına, mevcut kadrodaki fiziksel profiller ve oyun aklı yüksek isimler eklendiğinde, antrenman sahasında baskı tetikleyicileri, ikinci top kazanımları ve yön değiştirme setleri daha verimli çalışılabilir.
Geniş bir yabancı havuzuyla çalışmanın doğal sonucu, kadro yönetiminin her zamankinden daha hassas olunmasıdır. Maç içi rollerin netliği, değişikliklerin zamanlaması, set parçalarının birbiriyle uyumu ve haftalık yük dağılımı, sezonun kaderini belirleyecek detaylar arasında yer alacak. Aynı zamanda soyunma odası iletişimi ve hiyerarşideki sağlıklı işleyiş, geniş kadrolarda en az taktik kadar kıymetlidir. Bu noktada sözleşmesi uzatılan “omurga” oyuncuların köprü rolü, yeni gelenlerin adaptasyon hızını artıracaktır.
Kulüp cephesi, akademiyle A takım arasındaki geçiş trafiğini canlı tutarak sürdürülebilir bir değer zinciri yaratma peşinde. Ceesay ve Atoen’in akademiye dahil edilmesi, kısa vadede yoğunluğu azaltırken, orta vadede A takıma hazır oyuncu üretme hedefini de güçlendiriyor. Aynı mantıkla Omorowa’nın kiralık gönderilmesi, hem oyuncunun düzenli süre bularak gelişimini sürdürmesi hem de kulübün geleceğe dönük opsiyonlarını genişletmesi bakımından rasyonel bir hamle olarak okunuyor.
Takvim sıkıştıkça teknik ekibin planı, “çok seçenek-net prensip” dengesini korumak üzerine kurulu olacak. Antrenmanlarda topa sahip olma hızını yükselten dar alan oyunları, pres tetikleyicilerinin otomatikleşmesi ve duran toplarda hem savunma hem hücum setlerinin varyantlandırılması öne çıkacak. Maç günlerinde ise rakibe göre değişen mikro dokunuşlar (yüksek blok/orta blok savunma, kenar iç koridorlarının kullanımı, ikinci forvet koşularının sıklığı) kadro zenginliğinin gerçek karşılığını sahaya yansıtacak.
Günün sonunda Samsunspor’un yaz dönemi hikâyesi, yalnızca on imzanın toplamından ibaret değil; doğru zamanda, doğru role ve net plana yapılan dokunuşların birlikteliği. Yabancı kontenjanının dolmasıyla birlikte yerli pazara yönelecek olan kulüp, hem tescil esnekliğini artırmayı hem de maç günü kullanımında farklı kombinasyonları mümkün kılmayı hedefliyor. Piyasa değerindeki yükseliş, rekabetçi bir kadro mimarisi ve iç-dış transferde kurulan dengeyle birleştiğinde, kırmızı-beyazlılar için yeni sezonda hedef skalasının yukarı çekilmesi şaşırtıcı olmayacak. Taraftarın beklentisi net: Formayı giyen her oyuncunun oyunun iki yönünde de sorumluluk alması, tempoyu yükselten, ikili mücadeleden kaçmayan ve anın gerektirdiği doğru kararı verebilen bir takım kimliği. Samsunspor’un on imzayla açtığı yeni sayfa, bu kimliğin sürdürülebilir bir rekabet gücüne dönüşüp dönüşmeyeceğini belirleyecek.