MUHABİR HİLAL YİĞİT/Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek ve mazlumların sesi olmak amacıyla Süleyman Demirel Üniversitesi’nde anlamlı bir program gerçekleştirildi. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde düzenlenen “Bir Vicdan Köprüsü: Gazze” farkındalık ve açılış programında, zulme sessiz kalmama ve vicdanın sesine ortak olma çağrısı yapıldı.
Açılış programı kapsamında Sivil Toplum Kuruluşları adına Emekli Müftü Halil İbrahim Ertunç açıklamalarda bulundu. Ertunç konuşmasında şunları söyledi:
“Bir keresinde karşılaştım, herhalde Anadolu Mahallesi’nde bir kediye araba çarpmıştı. Arkadaşı, uzun süre onun yanından ayrılmadı; acısını hissettiği, bütün hareketlerinden belliydi. Biz onlar gibi değiliz; insani değerlerimiz gerçekten had safhada. Dolayısıyla tüm bu yaşananlarla birlikte, bu zulmün devam etmesi, yavruların açlıktan ölmesi, acımasız bir şekilde bombaların yağdırılması insanlığın hâlâ uyanamadığını gösteriyor. Bu hayırlı sonucu Rabbim bütün insanlığa, özellikle Gazze’ye ve diğer sıkıntılara maruz kalan Müslüman kardeşlerimize nasip eylesin. Allah hepimizin gayretini ve duasını kabul etsin.”
Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Saltan ise yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşananların insanlık onuru adına derin bir kaygı ve üzüntüyle karşılandığını ifade etti:
“Süleyman Demirel Üniversitesi olarak bu durumu insanlık onuru adına derin bir kaygı ve üzüntüyle karşılıyoruz. Bu iki yıllık süreç, başından itibaren planlı ve sistematik bir şekilde sürdürülen kuşatmayı ve ablukayı daha da ağırlaştıran bir zulüm düzenine dönüşmüştür. Gazze’de yaşanan bu trajedi artık sadece bir bölgesel mesele değil, insanlığın onurunu zedeleyen ve tarih sayfalarına kara bir leke olarak kazılan sistematik bir şiddet politikasıdır.
Gazze’ye insani yardım için yola çıkan küresel ‘Sumud Filosu’, uluslararası vicdanın somut bir ifadesi niteliğindedir. Yaşadıkları acıyı yüreğimizde hissediyor, barış dolu bir gelecek için bilgi ve adaletin dönüştürücü gücüne yürekten inanıyoruz.
Süleyman Demirel Üniversitesi olarak bizler, tarihin bu acı gerçeğini unutturmamak; öğrencilerimiz ve toplumumuzda insan hakları, adalet ve barış konularında farkındalık oluşturmak amacıyla bu köprüye ‘Gazze Köprüsü’ adını verdik.
Bu köprüden geçen herkes, adının hatırlattığı acı gerçeklikleri unutmadan barış, özgürlük ve insanlık adına sorumluluk taşıdığını bilsin.
Gazze’de ikinci yılına giren bu trajedi karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir. Üniversitemiz, Filistin halkının yanında olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde ilan etmektedir. Biliyoruz ki insanlığın onuru, Filistin’in özgürlüğüyle yükselecektir.”
Program, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından köprü açılışıyla devam etti. Katılımcılar daha sonra resim sergisini gezdi ve program, yemek ikramıyla sona erdi.