A Milli Futbol Takımı, 2025 yılının Ekim ayı itibarıyla dünyanın en değerli milli takımları sıralamasında 12. sıraya yükseldi. Kasım 2024’te 349 milyon Euro’luk kadro değeriyle 14. basamakta bulunan Türkiye, bu yılki değerlendirmede 81 milyon Euro’luk artışla iki sıra birden atladı. Ay-yıldızlı ekibin güncel toplam kadro değeri 430 milyon Euro olarak açıklandı.
Bu yıl da zirvede yer alan Fransa, 1 milyar 90 milyon Euro’luk değeriyle dünyanın en pahalı milli takımı unvanını korudu. İngiltere 1 milyar 10 milyon Euro ile ikinci, İspanya ise 996 milyon Euro’luk değeriyle üçüncü sırada yer aldı. Brezilya 914.5 milyon Euro, Portekiz ise 954 milyon Euro kadro değeriyle ilk beşin tamamlayıcıları oldu.
Listenin ilk 10 basamağında yer alan takımların 8’inin Avrupa kıtasından olması dikkat çekti. Güney Amerika Futbol Konfederasyonu’ndan (CONMEBOL) yalnızca iki ülke ilk 10’da kendine yer bulabildi: 914.5 milyon Euro kadro değeriyle Brezilya beşinci, 772.2 milyon Euro değeriyle Arjantin yedinci sırada yer aldı.
Türkiye’nin liste yükselişinde en büyük pay genç yıldızlar Kenan Yıldız ve Arda Güler’e ait. Juventus forması giyen 19 yaşındaki Kenan, 75 milyon Euro’luk piyasa değeriyle Milli Takım’ın en değerli oyuncusu konumunda. Onu 60 milyon Euro ile Real Madrid’de forma giyen Arda Güler takip ediyor. Geçen yıl 40 milyon Euro olan Kenan Yıldız’ın piyasa değerinde yüzde 87.5’lik artış yaşanırken, Arda’nın değeri 45 milyon Euro’dan 60 milyon Euro’ya yükseldi.
Milli Takım’ın yükselişi yalnızca ekonomik anlamda değil, sportif başarı açısından da dikkat çekiyor. 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu’nda mücadele eden Türkiye, yarın deplasmanda Bulgaristan ile karşılaşacak. Bu kritik maçta Portekizli hakem Luis Godinho düdük çalacak. Yardımcılıklarını Rui Teixeira ve Pedro Almeida üstlenecek, dördüncü hakem ise Miguel Nogueira olacak.
Ayrıca kaptan Hakan Çalhanoğlu da Bulgaristan karşısında milli formayla 100. maçına çıkma heyecanı yaşayacak. 6 Eylül 2013’te Andorra karşısında ilk kez milli formayı giyen deneyimli orta saha, bu maçla birlikte Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıracak.
Türkiye’nin kadro değerinde gösterdiği bu artış, hem genç yeteneklerin Avrupa’daki başarısının hem de milli takımın istikrarlı yükselişinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.