Yurttan Haberler

Van Persie: Fenerbahçe’nin Yeri Bende Hep Özel

Robin van Persie, 5-2’lik yenilginin ardından eksikleri kabul etti; Fenerbahçe’yi övdü ve taraftarın çağrısına karşılık verip “yeri bende özel” dedi.

Abone Ol

UEFA Şampiyonlar Ligi 3. eleme turunda Fenerbahçe’ye 5-2 mağlup olarak turnuvaya veda eden Feyenoord’da teknik direktör Robin van Persie, maçın ardından hem oyuna hem de duygularına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Hollandalı çalıştırıcı, özellikle oyunun yönünü değiştirme ve doğru anlarda hızlanma konularında beklenen seviyeye çıkamadıklarını belirtirken, Fenerbahçe’nin fırsatçılığını ve geçiş oyunundaki etkinliğini öne çıkardı. Van Persie, “Eksiklerimiz vardı” sözleriyle hem taktiksel aksaklıklara hem de oyunu genişletme planlarının sahaya tam yansımamasına dikkat çekti.

Savunma yerleşimlerinin genel anlamda kötü olmadığını vurgulayan van Persie, Fenerbahçe’nin duran topları ve hızlı çıkışları etkili kullandığını, bu nedenle skorun aleyhlerine açıldığını ifade etti. Orta sahadaki baskı anlarında doğru pas açılarını bulmakta gecikmeler yaşadıklarını söyleyen tecrübeli isim, özellikle ikinci topların kontrolü ve kanat değişimlerinde istenen akıcılığı yakalayamadıklarını dile getirdi. Bu tablo, Fenerbahçe’nin yoğun pres ve hızlı geçiş kombinasyonlarına alan açarken, skorun giderek kopmasına da zemin hazırladı.

Mücadelenin ardından Kadıköy tribünlerinden gelen çağrı üzerine taraftarları selamlayan van Persie, “Fenerbahçe’nin bendeki yeri özeldir” ifadesiyle sarı-lacivertli camiaya duyduğu sevgi ve saygıyı bir kez daha gösterdi. Kariyerinin önemli duraklarından biri olan Fenerbahçe’de geçirdiği dönem nedeniyle İstanbul’da gördüğü ilgiye teşekkür eden Hollandalı çalıştırıcı, sarı-lacivertlilere gelecek için başarı dileklerini iletti. Karşılaşmanın duygusal tonunu yükselten bu an, tribünlerle teknik adam arasındaki bağın hâlâ güçlü olduğunu da ortaya koydu.

Teknik açıdan bakıldığında Feyenoord’un temel planı, topa sahip olma ve set hücumlarında sabırla boşluk aramaya dayanıyordu. Ancak Fenerbahçe’nin önde yaptığı organize pres, pas kanallarını daraltarak Hollanda ekibinin üçüncü bölgeye rahat yerleşmesini engelledi. Van Persie’nin vurguladığı “oyunun yönünü değiştirme” eksikliği, çizgiye sıkışan hücumları verimsiz kılarken, merkezi kalabalıklaştıran rakip karşısında beklenen ritim bir türlü bulunamadı. Bu da rakibin geçiş oyununda bulduğu geniş alanların daha sık tehlikeye dönüşmesine neden oldu.

Van Persie, savunma hattının bireysel performanslarının genel olarak kabul edilebilir seviyede olduğunu, ancak anlık kopuşların ve duran top disiplinindeki küçük hataların ağır faturaya dönüştüğünü kaydetti. Hücumda ise ceza sahası çevresinde doğru koşular ve üçüncü bölge koordinasyonunda daha net bir plan gerektiğinin altını çizdi. Özellikle kanat içi bağlantılarda gecikmeler ve destek koşularında senkron sorunları, final paslarının kalitesini düşürdü.

Maçın sonucu, Feyenoord açısından bir dönüm noktası niteliğinde okundu. Van Persie, bu seviyede detayların belirleyici olduğuna dikkat çekerek, yoğun maç trafiğinde hem fiziksel tazelik hem de taktik tekrarların önemini vurguladı. Önümüzdeki süreçte oyunun genişlik kullanımını, set-press kırma çözümlerini ve duran top savunmasını geliştirmeye odaklanacaklarını belirten Hollandalı teknik adam, takımının bu deneyimden doğru dersleri çıkaracağına inandığını söyledi.

Öte yandan van Persie’nin Fenerbahçe’ye dair olumlu sözleri, Kadıköy’deki atmosferin ve sarı-lacivertli taraftar kültürünün rakip teknik adamlar üzerindeki etkisini bir kez daha gündeme taşıdı. Tribünlerin maç sonu nezaketi ve vefa duygusu, eski bir yıldızla kurulmuş bağın sahadaki rekabeti aşan bir saygıya dönüştüğünü gösterdi. Van Persie’nin selamı ve teşekkürleri, gecenin skorundan bağımsız, duygusal bir kapanış anı olarak hafızalara kazındı.

Sonuç itibarıyla Fenerbahçe, oyun planını sahaya daha net yansıtan taraf olarak turu geçerken, Feyenoord cephesinde eksiklerin teşhisi ve çözüm adımları bir sonraki meydan okumanın hazırlık konusu oldu. Van Persie’nin hem teknik hem de insani boyutta yaptığı değerlendirmeler, futbolun taktik kadar hafızaya ve bağlara da dayandığını hatırlatan bir çerçeve sundu.