Türkiye’nin güneybatısında yer alan ve “Güller Diyarı” olarak anılan Isparta, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, zengin tarihiyle de dikkat çeker. Binlerce yıllık geçmişe sahip bu şehir, farklı medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşımıştır.
Antik Dönemden Günümüze
Isparta’nın tarihi, M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanır. Bölgede ilk olarak Luvi ve Arzava topluluklarının yaşadığı düşünülmektedir. Ardından Frigler, Lidyalılar ve Persler bölgeye hâkim olmuştur. Makedonya Kralı Büyük İskender’in Anadolu seferi sırasında Isparta da bu büyük imparatorluğun bir parçası olmuştur.
Roma ve Bizans dönemlerinde bölge önemli bir yerleşim yeri olmayı sürdürmüştür. Özellikle Antiocheia (Yalvaç) antik kenti, bu dönemlerin en görkemli şehirlerinden biri olarak bilinir. Bugün hâlâ ayakta olan tiyatro, agora ve tapınak kalıntıları, Isparta’nın antik çağlardaki önemine işaret eder.
Selçuklu ve Osmanlı Dönemi
1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya yerleşmeye başlayan Türk boyları, Isparta’yı da fethetmiş ve bölge zamanla Türk-İslam kültürünün bir parçası hâline gelmiştir. Selçuklular döneminde Isparta, önemli bir ticaret ve tarım merkezi hâline gelmiştir.
Osmanlı döneminde şehir, Konya vilayetine bağlı bir sancak olarak yönetilmiştir. Özellikle 19. yüzyılda gelişen halıcılık ve gülcülük, Isparta ekonomisinin temel taşları olmuştur.
Cumhuriyet Dönemi ve Modern Isparta
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Isparta, il statüsü kazanarak hızla gelişmeye başlamıştır. Eğitim, tarım ve sanayi alanlarında yapılan yatırımlar şehri daha yaşanabilir bir hâle getirmiştir. Özellikle Süleyman Demirel Üniversitesi’nin kurulmasıyla birlikte Isparta, genç nüfusun yoğun olduğu bir eğitim kentine dönüşmüştür.
Bugün Isparta, lavanta tarlaları, el dokuması halıları, tarihi evleri ve tabii ki dünyaca ünlü gülleri ile Türkiye’nin turizm potansiyeli yüksek şehirlerinden biridir. Aynı zamanda doğa sporları ve yayla turizmi açısından da her geçen gün daha fazla dikkat çekmektedir.
Isparta, sadece bir tarım ve gül şehri değil; aynı zamanda tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin bir geçmişe sahip bir kültür merkezidir. Şehrin sokaklarında gezerken geçmişin izlerini hissederken, doğasının ve insanının sıcaklığı ile bugünü yaşarsınız