Yurttan Haberler

Moda Fotoğrafçılığı Dünyasında İfşalar: Taciz İddiaları ve Erkek Bakışı Tartışması

Moda fotoğrafçılığı dünyasında taciz ve istismar ifşaları sosyal medyada gündem oldu. Kadınların yaşadıkları deneyimler, sektörün yapısal sorunlarını ve erkek bakışının (male gaze) etkilerini yeniden tartışmaya açtı.

Abone Ol

Son günlerde moda fotoğrafçılığı sektöründe dikkat çekici iddialar gündeme geldi. Özellikle Instagram üzerinden birçok kadın, fotoğrafçılarla yaşadıkları taciz, istismar ve şiddet deneyimlerini paylaşmaya başladı. Sosyal medyada yer alan ifşalara göre bazı fotoğrafçılar, “portfolyo oluşturma” ya da “sanat” adı altında modeller üzerinde baskı kuruyor, rızaya aykırı fiziksel temaslarda bulunuyor ve güç dengesini istismar ediyor.

İddialar arasında;

  • Reşit olmayan kişilerle iletişim kurma ve ilişki dayatma girişimleri,

  • Uyuşturucu veya ilaçla iradeyi zayıflatma,

  • Çekim sırasında rızasız fiziksel temas,

  • Şantaj, tehdit ve manipülasyon,

  • Sanat adı altında pornografik yönlendirmeler yer alıyor.

Söz konusu iddialar sosyal medyada hızla yayılırken, sektördeki sessizlik ve koruma kültürü de eleştiri konusu oldu. Kadınların uzun yıllardır fısıltıyla dile getirdikleri deneyimlerini artık açıkça paylaşmaları, moda fotoğrafçılığı dünyasında yapısal bir sorunun varlığını yeniden gündeme taşıdı.

Erkek Bakışı (Male Gaze) Tartışması

Konuyla ilgili Marie Claire Türkiye’de yayımlanan yazısında Alara Demirel, ifşaların yalnızca bireysel olaylar değil, aynı zamanda erkek egemen görsel kültürün bir yansıması olduğunu vurguladı. Demirel, feminist teorilere atıfla, “erkek bakışının” (male gaze) kadın+ bedenleri nesneleştirdiğini, kamera arkasındaki güç ilişkilerinin bu istismarları beslediğini belirtti.

John Berger’in Görme Biçimleri’nden Laura Mulvey’nin Visual Pleasure and Narrative Cinema’sına, bell hooks’un “karşı-bakış” kavramına uzanan teorik çerçeve, günümüzde yaşanan bu ifşaların bağlamını anlamak açısından yeniden tartışılıyor. Yazıya göre sorun, yalnızca “kötü niyetli birkaç fotoğrafçı” değil; görsel üretim alanının en baştan erkek bakışı üzerinden kurulması.

Sektörde Etik Tartışmalar

Sosyal medyada adı geçen fotoğrafçılar hakkında çok sayıda paylaşım yapılırken, sektörün etik protokollerden yoksun olması da eleştiriliyor. Birçok ajans, dergi ve markanın hala bağlayıcı, şeffaf mekanizmalar geliştirmemiş olması, iddiaların sessizlik içinde sürmesine zemin hazırlıyor.

Marie Claire Türkiye, bu tartışmaların ardından net bir tavır açıkladı: “Taciz ve istismarla anılan kimseyle iş birliği yapmamayı sürdüreceğiz.”

Moda fotoğrafçılığı alanında yaşanan ifşalar, yalnızca bireysel vakaları değil; sektörün yapısal sorunlarını, güç ilişkilerini ve etik boşluklarını da açığa çıkarmış durumda. Kadınların seslerini yükseltmesi, yalnız olmadıklarını hatırlatırken; yaratıcı sektörlerde daha şeffaf ve bağlayıcı mekanizmalara duyulan ihtiyacı da gözler önüne seriyor.

Kaynaklar: