TÜRK CEZA KANUNU’NDA UYUŞTURUCU SUÇLARI
Uyuşturucuya ilişkin hükümler TCK’nin 188. ve 191. maddelerinde düzenlenmiştir:
-
TCK 188. madde: Uyuşturucu veya uyarıcı madde imalatı ve ticareti suçlarını kapsar.
-
TCK 191. madde: Uyuşturucu maddeyi kullanmak, satın almak veya bulundurmak fiillerini düzenler.
Bu yasal çerçeveye göre, uyuşturucu madde kullanan veya yanında bulunduran kişi suç işlemiş sayılır ve yargı önüne çıkar. Ancak uyuşturucu ticareti yapanlara verilen cezalar çok daha ağırdır.
UYUŞTURUCU KULLANMAK SUÇ MU?
Evet. Türkiye’de uyuşturucu madde kullanımı suçtur.
Kişi yalnızca kendi isteğiyle madde kullanmış olsa dahi, TCK 191. madde gereğince bu davranış cezai yaptırıma tabidir.
Yasa, kullanıcıyı doğrudan cezalandırmak yerine öncelikle tedavi ve rehabilitasyon imkânı sunar. Bu nedenle, ilk defa yakalanan kişilere genellikle hapis cezası verilmez; denetimli serbestlik ve tedavi süreci uygulanır. Ancak kişi bu fırsatı değerlendirmez veya tekrar suç işlerse, hapis cezası devreye girer.
UYUŞTURUCU KULLANMANIN CEZASI
Uyuşturucu madde kullanmanın cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.
Fakat mahkemeler genellikle ilk defa yakalanan kişilere denetimli serbestlik kararı verir.
Tedavi ve Denetimli Serbestlik Süreci:
-
Kişi uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle yakalanır.
-
Savcılık dosyayı inceleyerek tedavi önerisinde bulunur.
-
Şüpheli tedavi sürecini kabul ederse, 5 yıl boyunca denetim altında kalır.
-
Bu dönemde programa uymaz veya yeniden madde kullanırsa, hapis cezası uygulanır.
Kişi tedaviye devam eder ve kurallara uyarsa, ceza ortadan kalkar ve sabıka kaydı oluşmaz.
UYUŞTURUCU BULUNDURMAK SUÇ MU?
Uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla yanında bulundurmak da suç sayılır.
Ceza, kullanma suçu ile aynıdır: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis.
Ancak kişi maddeyi satış amacıyla bulunduruyorsa, bu durum artık ticaret suçu kapsamına girer. Bu durumda ceza 10 yıldan 20 yıla kadar hapis olabilir.
Örnek:
-
Kişisel kullanım için az miktarda bulundurmak → 1-3 yıl hapis (denetim uygulanabilir)
-
Satışa hazır veya yüksek miktarda bulundurmak → 10-20 yıl arası hapis
UYUŞTURUCU TİCARETİ VE CEZASI
Uyuşturucu ticareti yapanlara verilen cezalar oldukça ağırdır.
TCK 188. maddeye göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi üreten, satan, ithal veya ihraç eden kişilere 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilir.
Eğer suç:
-
Örgütlü şekilde işlenmişse,
-
Çocuklara satış yapılmışsa,
-
Okul, yurt gibi alanlarda işlenmişse,
cezalar 25-30 yıla kadar çıkabilir.
Ayrıca uyuşturucudan elde edilen tüm gelir ve mallara el konulur.
TEDAVİ VE REHABİLİTASYON SEÇENEKLERİ
Devlet, bağımlı kişileri cezalandırmak kadar tedavi etmeyi de hedefler.
Bu kapsamda AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) gibi kurumlarda ücretsiz tedavi hizmeti verilmektedir.
Kişi kendi isteğiyle tedaviye başvurursa, bu durum mahkeme tarafından olumlu değerlendirilir.
Denetimli serbestlik sürecinde ise psikolojik destek, terapi ve rehabilitasyon programlarına yönlendirilir. Amaç, kişiyi yeniden topluma kazandırmaktır.
UYUŞTURUCU SUÇLARINDA SABIKA KAYDI
Uyuşturucu kullanımı veya bulundurması sebebiyle mahkûmiyet alınırsa, bu durum adli sicile işlenir.
Sabıka kaydı, iş başvuruları, kamu görevleri ve pasaport işlemleri gibi alanlarda engel oluşturabilir.
Ancak kişi denetimli serbestlik sürecini başarıyla tamamlarsa, bu kayıt silinir.
POLİS VE SAVCILIK SÜRECİ NASIL İŞLER?
Uyuşturucu kullanımı veya bulundurulması durumunda kişi gözaltına alınır.
Savcılık, maddenin kullanım mı yoksa ticaret amacıyla mı bulundurulduğunu araştırır.
-
Eğer ticaret şüphesi yoksa, savcı tedavi ve denetim süreci önerir.
-
Suçun tekrarlanması veya satış tespiti halinde kişi doğrudan mahkemeye sevk edilir ve hapis cezası alır.
TÜRKİYE’DE UYUŞTURUCU KULLANIMI KESİNLİKLE YASAK
-
Kullanmak suçtur, 1-3 yıl arası hapis cezası uygulanabilir.
-
Satmak çok ağır suçtur, 10 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası vardır.
-
Tedavi olmak mümkündür ve yasal bir haktır.
Devletin amacı yalnızca cezalandırmak değil, kişiyi yeniden topluma kazandırmaktır.
Uyuşturucu ile mücadele, yalnızca yasal değil; aynı zamanda ahlaki ve toplumsal bir sorumluluktur.